Bazen diyorum bu insanlık iyi gelmiş bu günlere. Şu zeka seviyesi ile gerçekten on kere evrimin dışında kalmamız gerekirdi. Demi Lovato yakın zamanda şöyle bir açıklama yaptı, "dünyadışı varlıklar için 'uzaylı' (alien) tanımlaması aşağılayıcıdır". Aklıma mukayet olun. Bunu ciddi ciddi söylemiş. Bu insanlar ya kafayı kırmış ya da insanlarla dalge geçiyor. Sizce uzaylılar için insanlığın bir önemi var mıdır? "Uzaylı" lafını duyduklarında bir köşede ağlıyorlar mıdır? Stanley Kubrick'in sevdiğim bir lafı var: "evrene dair en dehşet verici şey onun bize karşı kayıtsız oluşudur". Eminim uzaylılar evrennin bir köşesinde oturmuş bizim acınası dünyamızdan nasıl olur da uzak durabilirler onun hesabını yapıyorlardır. Demi gibi akıllı geçinenler yüzünden gerçek sorunlar da alabildiğine sulanıyor. Özellikle Batı'da popüler olan "pronoun" (zamir) tartışmalarına zarar veriyor. Neyse ki bizim dilimizde öyle bir sorun yok. Aramızda uzaylı var mı yok mu onu da gözlüğümüzü takarak tepsit edebiliriz, bakıyorum, yok.
Son günlerde eski filmlere sardım. Ara ara bu kürü uygularım. Hollywood'un Altın Çağı'nda çekilen filmerin kendine has bir keyfi dokusu mevcut. Fakat şunu farkettim ki zamanla hayatın haddinden fazla hızlanmasıyla bizlerin de algılamalarımız evriliyor. Öyle ki eskiden 1930'ların filmlerini bile sabırla seyrederken artık "fazla yavaş" olduğunu hissediyorum ki bu beni üzüyor. 1940 ve sonrası filmleri hala heyecan verici buluyorum. Ama dediğim gibi öncesi artık çekilmez bir hal aldı. Eleştirdiğimiz yeni kuşak sabırsızlığına bizler de yeniliyor olabiliriz. Veya sadece yaşlanmış olabiliriz. Bilmiyorum. Fakat şu bir gerçek ki eski filmlerdeki inandırıcılık yeni filmlerde yok.
Bir Netflix belgesli olan Britney vs Spears için de bir iki kelam edelim. Ağır Britney hayranları için yeni hiçbir bilgi barındırmıyor ve daha fenası belgeselde yapımcılar Britney'den daha önplanda gibi. Ayrıca Britney'nin çoğunlukla "delirdiği" yıllara odaklanması da eksik bir nokta. Hem şunu da söylemem lazım. Britney'i hepimiz seviyoruz. Ama son bir yılda sizce de gereğinden fazla Britney belgeseli çekilmedi mi? Ona yardım mı ediyoruz yoksa sorunlarından fayda mı sağlıyoruz emin değilim. Tek dileğim basının ve ailesinin odağından kurtulması.
Adele'in yeni şarkısı o kadar umrumda değil ki. Günler sonra dinledim. Beklenti buydu. Üstüne hiç koymamış. Radyoda unutulası balladlardan.
Coldplay'in albümünü henüz tam dinleyemedim. Şöyle bir geçiştirdim. Fena durmuyor sanki. BTS ve Selena Gomez isimlerini görünce "Allah belanızı versin" demişliğim doğrudur. Ama Gomez'li şarkı güzel sanki. Zamanla anlaşılır. Ben konu Coldplay olunca kıyamıyorum. Gönül ister ki ağız dolusu şöyle eleştirebilelim. Ama aradan zaman geçince o şarkıları ağlayarak dinleyeceğimi biliyorum. Çünkü Coldplay'in kölesiyim. Hem ben pop yapıyorlar diye soğuyanlardan değilim. Mylo Xyloto denen takozu saymazsak henüz kötü bir albümleri yok. Everday Life'ı da vaktiyle övdük. Ama gene de BTS falan olmuyor beyler.
Onun haricinde ne yazabilirim biraz düşüneyim. Bildiğiniz gibi geçiyor haftalar. Pandeminin hala bitmemesi can sıkıyor. Her geçen gün daha müşkülpesentleşiyorum. Fikirlerim katılaşıyor. Orta yaş krizine doğru emin adımlarla ilerliyorum. Biraz saçlarım dökülüyor. Tabii tabii stresi hayatından çıkar. Falanca yağı sür sabaha çim kafa ol. Saçlarımı seviyorum. Umarım uzun yıllar daha beraberliğimiz sürer.
Coldplay geçenlerde burada bir "gece yarısı şov"una katıldı, onu izledim ne kadar sempatik nahif bir adam o yahu.. Kibar bir ingiliz. Fakat hayır üzgünüm ben pop'a döndüğü andan beri ağlıyorum... Kabullenemedim.
YanıtlaSilBritney'in etinden sütünden, hepimiz.. Ailesinden beteriz sanki?!
Bir önceki yazı neden silindi bilmiyorum, sen uygun görmüşsündür ondandır ama şahane bir cümle vardı; izahı olmayan şeyin mizahı olur. Bunu not ettim, hiç duymamıştım, şahane bir cümle...
Uzaylılara gelene dek keşke diğer ötekileştirdiklerimize biraz eğilse kafamız... Sevgiler.
Severiz Chris'i :) Keyifli bir arkadaş. Tanışmak isterdim.
SilSon zamanlarda durmadan aynı şeyleri yazıyormuşum gibi hissettim. Ziyaretlerin çok olduğu bir dönemde de yeni gelenleri daha çok müzik yazılarımla karşılamak istedim. Yoksa Dave Chappelle'e ve cancela dair fikirlerim değişmedi :))
Bir de uzaylı duyarı mı çıktı? :) Delirmeme az kaldı. Ama bir gün sonlanacak bu saçmalamalar diye düşünüyorum. Bundan da sıkılacak insanlar.
YanıtlaSilBritney belgeselini anlarım da geçen gün Netflix'te Edis belgeseli gördüm:) Bu çocuğun olayını anlamış değilim. Harbiye'de bile konser verdi adam. Onca insan dururken? Ne bileyim.
Ahşap masa demeyelim bence mazallah odunu çağrıştırır ve masa alınabilir :D
SilBence Edis seçimi iyi olmuş. Dinlediğim birisi değil ama bildiğim kadarıyla gençler arasında baya popüler. Muhtemelen alıcısı çok olur diye yapmışlardır. Ajda yeni albüm çıkardı mesela. Kaçımızın haberi oldu veya televizyonlarda haberi yapıldı. Maalesef zamanlar ve ikonlar artık değişiyor :/
Ama niye gençler arasında popüler? Benim çevremdeki gençlerde popüler değil vallahi. Gerçi pek yerli şarkıcı dinlemiyorlar ama tip olarak da benimkilerin ilgisini çekmemiş demek ki:)
SilMuhtemelen yaşı ve şarkıları gençlere daha yakın geliyordur. Biraz dinamik biri gibi. Daha Batılı tarzda. Bilemiyorum :) Ama sizinkiler iyi yapıyor zira ben de şuan genç olsam (otuzlarımdayım ya hala gencim :((()Türkçe pop dinlemezdim. Vaktiyle biz Sezen Aksu'larla Ajda Pekkan'larla büyüdük ve müzik çok daha keyifliydi. Şimdi bana şarkılar ayırt edilemez gibi geliyor. Eski söz yazarları adeta nakış gibi işliyormuş meğersem :))) Keza yeni düzenlemeler de çok "ben buradayım" diyemiyor.
SilAjda Pekkan demişken son albümünü dinledim en son. Herhalde bu sene dinlediğim tek Türkçe albümdü ve beğendim (en azından güncel popçuların çoğundan daha iyi).
Eskilerin nakış gibi işlediği fikrine katılıyorum. Arada ister istemez kıyaslıyorum, o enstrüman bolluğu, o sözler... Şimdikiler çok basit, sıradan.
SilMaalesef..
Sil“Şu zeka seviyesi ile gerçekten on kere evrimin dışında kalmamız gerekirdi.”
YanıtlaSilAhahaha
:D
Sil