Rokstar

En rockstar halimle geçiyor zaman. Ne demek istiyorum?
Dünkü kadar beslenmeme dikkat etmiyorum.
Her gün şeker tüketiyorum.
Abuk subuk şeylerle midemi dolduruyorum.
Koşmuyorum.
Kitap okumuyorum.
Tek yaptığım akşamları Rainer Werner Fassbinder filmleri izleyip mısır yemek.
Ne güzel filmleri varmış yahu.
Bunca zamandır Alman sineması diye ne zırvalıklar izlemişiz.
Adam resmen ufkumu açtı.
Evet filmlerinde bir "acemilik" hissediliyor.
Ve genelde oyunculuklar kötü.
Ama bunun bilinçli olduğunu düşünüyorum ya.
Tiyatro geçmişini göz önünde bulundurunca filmlerdeki plastikliği anlamlandırabiliyorum.
Bazı sahneleri baya filmden ziyade piyes gibi.
Irkçılık, yabancı düşmanlığı, sınıf çatışması, LGBTQ, imkansız aşk gibi konular gözdesi.
Hayatı da çok ilginç.
Genç ölmesine hiç şaşırmadım.
Bayır aşağı beşinci vites ilerlemiş hayat mücadelesinde.
Enfant terrible diye hayatını anlatan bir film çekilmiş.
Onu da izlemek istiyorum.
Aslında birçok yeni albüm dinliyorum ama bahara yenildiler.
Havalar gevşeyince benim de isteğim sönüyor.
Masabaşına geçiyorum.
Ekranla birbirimizi kesiyoruz ve yazamıyorum.
Burayı özlüyorum gerçekten.
Haftada 2-3 yazı yazmak isterdim.
Ama olmuyor işte.
Belki şu bahar uyuzluğunu atlatabilirsem..
O güne kadar şalanjla idare edeceğiz.
Biraz daha film seyrederim.
Bir de yeni şarkı bırakayım da benim için öldü demesinler.