"Kadınlar Günü"ne dair yazmak istemem.
Çünkü en azından bir gün olsun bizlerin susması gerektiğine inanıyorum.
Kadınların yaşadığı sorunları bile konuşmak bize düşmemeli.
Azıcık susmayı bilelim.
Zaten görüyoruz, çoğunlukla da konuşanlarla "çiçek-böcek" muhabbetini aşamıyor.
Madem bu gün geride kaldı, gelin müzik dünyası içinde beni en çok etkileyen kadınlara bakalım.
Bu bir "en sevdiğim 10 kadın şarkıcı" listesi değil.
Hayatımın bir yerinde bana dokunan ve üstümde bir şekilde etkisi olan şarkıcılar.
Belki sık dinlemiyorumdur.
Ya da sık sık dinliyorumdur.
Hazırlarken şunu gördüm,
Neredeyse hepsi de savaşçı kadınlar.
Uzun uzun ayrıca yazılası.
1) Patti Smith
New York'un delisi. Punk'ın vaftiz annesi. Rock müzik şairi. Instagram'ın vazgeçilmez kullanıcısı. Onu ne kadar sevdiğimi herkes biliyor. Yazdığı kitapları okuması bir zevk. Yazdığı şarkıları dinlemesi bir zevk. William Blake, Virginia Woolf, Jean Genet ve nicesi onun eserlerinde dolaşıyor. İyi ki yaşamış diyorum. Büyük değer. Çoğu rock starın aksine onu limuzin içinde, villasının havuz kenarında görmeyiz. İşte bu yüzden Patti Smith. Bir kahvecide rastlayabilirsiniz. Bir metro durağında. Şehrin sesinin peşinde. Daima sokağın yakınında. İnsan kalabalıklarıyla dolu. Her şey bir tarafa.. Kendisi rockçıların vicdanı gibidir, vaktiyle film çekimleri sırasında tecavüze uğrayan Maria Schneider için yalnızca sesini yükselten o oldu.
2) Anohni
TERFler için bu tercih can sıkacak. Ama Anohni gibi "acayip" bir yeteneğin üstümdeki etkisinden bahsetmezsem yalancı çıkarım. Lou Reed'in muhtemelen en büyük keşfidir. Anohni'yi bulup çıkarması ve onu müzik dünyasına kazandırması hepimizin büyük kazancıydı. Gerek dün Antony and the Johnsons'la yaptıkları, gerek ara ara Hercules And Love Affair'le çalışmaları, gerek Björk ile kayıtları, gerekse kendi solo çalışmaları. Hepsi ama hepsi değerli. Hopelessness'ın çıkışını hatırlar mısınız? Anohni dilerim bir gün müziğe döner. Onu ne küstürdü hiç bilmiyorum. Ama onsuz olmaz, bunu biliyorum. 2020 gibi kaotik bir yılın sonunda I Will Survive şarkısını bir ağıt olarak söylemesi birçok açıdan çok önemliydi. LGBTQ+ camiası için. Ama bir yandan da benim için.
3) Yoko Ono
Siz siz olun Beatles'ı Yoko Ono yıktı diyen birinin müzik bilgisinden kuşkulanın. Beatles zaten komadaydı. McCartney stüdyoya yanaşmazken.. Lennon içine kapanmışken.. Yoko sadece bir sonuçtu. Olmasaydı bile Beatles bir sene sonra biterdi. Ama neredeyse yarım asırdır bu kadına demediklerini bırakmadılar. Hatta bazıları işi hakarete vardırdı. Şurada hemfikiriz. Yoko dünyanın en iyi şarkıcısı değil. Zamanı geldiğinde de can sıkabiliyor. Yine de ben genel olarak müzisyen kimliğini seviyorum. Yani bu kadın için hiçbir şey yapmadı demek haksızlık olur. Approximately Infinite Universe, Between My Head And The Sky, Season Of Glass ve Rising gibi müthiş işleri oldu. Deneysel müzik bakımından Laurie Anderson'la birlikte beni en çok etkileyen isimlerden. Seni seviyorum deli kadın.
4) Tina Turner
Amazon. Vaktiyle yazdım. Bu kadının hala yaşıyor olması bir mucize. Ama erkeklere rağmen hayatta. Ona hayatı zindan edenlerin hepsi öldü. Masalın sonunda kendisine iyi gelen istisnai bir erkek buldu. Hayatının sonunu "yaşıyor". Öldüğü gün manşetler atılacak. Rock n'roll müziğinin kraliçesi öldü! Birçoklar için öncü kuvvetti.
5) Madonna
Son bir yıldır kariyerini bayır aşağı götürüyor olsa da bu kadın yıllarca hemcinsleri için ilham kaynağıydı. Cinselliğin sadece erkeklere has olmadığını anlatmak için var gücüyle savaştı. Sahne şovu nedeniyle Papa'yla karşı karşıya geldi. Çeşitli grupların protestoları oldu. Fakat hepsi geride kaldı. Madonna kaldı bugüne. Erotica kaldı. Justify My Love kaldı.
6) Grace Slick
Tamam Tina Turner kapıyı açtı. Fakat dönemin hippileri için "kadın" demek Grace demekti. İlk büyük "kötü kız" diyebiliriz. Jefferson Airplane ile kaydettikleri ve ardından çıkardığı tüm albümlerle kalitesini hissettirmiştir. Sesinin karakteristiği ve gücüyle. Bir de bunu söylemeliyim, aşıktım. Gözlerine, saçlarına. Azraili bile kandırmakta.
7) Nico
Sıradışı. Nico'yu nasıl tanımlayabilirim diye düşündüm de.. yok olamaz. Bırakın sözcüklere hayata sığmaz. Erkek egemen rock camiasına "bomba" gibi düşen ve güzelliği harici hiçbir şeyiyle değer göremeyen kendisi çareyi benliğini yıkmakta buldu. Altmışlarda yolu Amerika'ya düşen, birkaç dil konuşan bu "soğuk" Alman güzeli herkes tarafından gözdeydi. Fellini ile çalışmış sapsarı saçlarıyla dikkat çekiyordu. Entelektüel. Karanlık. Ama herkes ondan bir "kare" alma derdindeydi. Hepsini yırtıp attı. Ne Hollywood'ta oynadı, ne Warhol sirkinde. Önce saçlarını boyadı. Kapkara! Dönemin müzika anlayışına sırt döndü. Harmonium gibi alışılmamış bir çalgıyı ısrarla kullandı. Avant-garde denen şey her neyse o kendisiydi. Erkeklerin "güzellik" beklentisini yerle bir etti. Artık herkesi korkutuyordu! Yaşamının sonlarında kullandığı korkunç şeyler yüzünden sağlığı yıkım noktasındaydı. Duş almıyordu ve herkes kokudan duramıyordu. Dişleri mahvolmuştu. Parası kısıtlıydı. Ama o müziği sürdürdü. 30-40 kişiye bile çaldı. Avrupa'yı dolaştı. "Demir Perde"yi ihlal etti. Kaybolmuştu. Zihninin içinde. Ama hep bir şekilde en iyi işleri çıkardı. Çok gençti. Felaketle bitti. Ona dair "geek"lik seviyesinde ilgiliyim. Yazılmış kitaplar, çekilmiş filmler hepsi elimden geçti. Doyamadım. Onun müziğindeki derinliği bulamadım. Hiç kimsede. Keşke biraz yaşayabilseydi de bugünleri görebilseydi, kadınların sektörde söz sahibi oluşunu. Erkek egemenliği yüzünden kırk senelik uzun bir ölümü seçmezdi. Film önerisi.
8) Fairuz
Ortadoğu kadını savaşlardan ve kandan yüzü gülmediği her güne inat o da sahnede gülmeyi reddetti. Ne zaman ki bu topraklar huzura kavuşur işte o gün kendisini neşeyle görebiliriz. Fairuz hayatta. Hala umutluyuz.
9) Marianne Faithfull
Blogumda çok yazdım. Kendisini çok seviyorum; iyi ki gözlerinin içine baktım ve gülümsedi.
10) Joni Mitchell
Kadından şair olmaz diyenin burnuna sokun.
Henüz 3.şarkıdayken yazıyorum, dayanamadım:)
YanıtlaSilMuhteşemsin yine, seçtiklerinin tonu güne ve haftaya muhteşem bir başlangıç, ufaktan da kar atıştırırken üstelik:)
Güzel tesadüf :) Sıcacık bir kahve eşliğinde keyifle dinlenecek şarkılar.
SilMüthiş isimler, hepsinin kendine has yönleri ve müzik tarihine etkileri var. Müzik tarihine olduğu kadar size de kişisel olarak dokunmaları ne güzel.
YanıtlaSilBu yazı bana zamanında burayı ne kadar çok okuduğumu hatırlattı :) Patti Smith hakkında yazdıklarınızla sanatçıyı tanımış, hayran kalıp konserine gitmiş ve bir tane de imzalı kitaplarından kapmıştım. Hala apayrı bir isimdir benim için, benzer bir listeleme yapmam gerekse benim de ilk 10'umda mutlaka olurdu kendisi. Onun gibisi gelir mi, hiç sanmıyorum. Nico da aynı şekilde aykırı ve benzersiz bir ruh, hatta bu listedeki pek çok isim için söyleyebiliriz bunu. Ve tabii mahlasımdan da belli olduğu gibi Vulnicura benim için çok özel bir albüm, Anohni'nin o albümdeki varlığı bile mutlu ediyor beni. Terflerin canı istedikleri kadar sıkılsın bence, Anohni bu listeyi tamamlıyor :))
Patti Smith maceranızı duymak beni mutlu etti :)) Blogum amacına ulaşmış. Ne mutlu :) Björk'ü ekleyecektim fakat yer kalmadı. Anohni'ye biraz ayrıcalık tanıdım. Yoksa 90'larda az Post dinlemedik :) Gerçekten bu isimler bir başka.
SilAra sıra yazıyorum. Yeni şarkıcılardan da aslında ikinci bir alternatif liste oluşturabilirim. Hatta buraya yazıvereyim. Anna Calvi, Angel Olsen, Mitski, Sharon Etten aklıma gelenler :)) İyi ki hepsi varlar.
Eskileri zamanında buradan tanımışlığım çok oldu, yenileri de benzer alternatif listelerden okuyarak tanımayı çok isterim :) Mitski ve Angel Olsen benim de favorilerimden ancak diğer iki isme aşinalığım yok, mutlaka dinleyeceğim. Çok teşekkürler :)
SilTeşekkürler, on numara beş yıldız bir yazı olmuş
YanıtlaSilKeyifli dinlemeler :)
Sil