Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

31 Ağustos 2021 Salı

Yaz Biterken Gidenlerin Ardından


Söz verdiğim gibi düşük yoğunluklu bir dönem geçirdik ve bugün yaz mevsimi bitiyor. Açıkçası blogları okumaktan pek geri kalmadım ama kimisine cevap yazdım kimisine cevap yetiştiremedim. Hayatımda pek bir şey değişmedi. Ama işlerim yoğun. Bu konuda iyi dilekleriniz kabul edilir...

Onun haricinde yeni sezonun müjdesini verebilirim. 2 Eylül itibariyle yeniden başlıyoruz. Bir Lorde albüm incelemesi hazırladım, beklemede. Billie Eilish'inki de taslak olarak kafamda, yakında. Eylül ayına hepsini sığdıracağım. Öyle veya böyle. Yine yeni sezonda aklımda olan şeylerden biri de listelere ağırlık vermek. Oldum olası listeleri sevmişimdir. Hayatımın birçok alanında yapmışımdır. Ama her defasında da paylaştığımda azap duymuşumdur. Çünkü daima unutulur. Hep eksiktir listeler. Fakat madem burada biz bizeyiz bu defa karınca kararınca müzik listeleri hazırlayacağım. Sevdiğim grupların albümlerini listeleyebilirim. Şarkıcıları listeleyebilirim. Maksat genç takipçilere bir fikir vermek. Bu çerçevede yeni neslin dinlediği ve bir şekilde benim radarıma da giren şarkıcılara dair de bir şeyler yazmaya niyetliyim. Hem bakarsınız genç dostlar da bizim gibi fosillere o sanatçıların bilmediğimiz güzel yönlerini önerirler. Bu işler böyle. Müzik seven herkes birbirini besler. Herkesten farklı bir şeyler öğreniyoruz. Bunun dışında ne yazabilirim bir düşüneyim.

Birçok film izledim yaz döneminde. Bunlardan biraz bahsedeyim buradayken. François Ozon'nun Été 85'ini zevkle seyrettim. Her zamanki gibi. O ne yapsa hoşuma gidiyor. Ozon filmografisinde beğenmediğim üç beş tane şey varsa vardır. Gerisi hep keyif vermiştir. Dance On My Grave romanından uyarlanan bu yaz filmi, her zamanki gibi genç ve hüzünlü hissetiriyor. İçinde The Cure çalan (bassçısı gruptan ayrıldı!) yaz yağmuru gibi bir film izlemek isteyenlere.. Onun dışında ne izledim. Gaspar Noé vizyona girer de mahrum kalır mıyız kendisinden? Sayko abimiz her zamanki gibi bizleri epilepsi krizine davet etse de bu defa aradığım bulamadım. Lux Aeterna, çok sevdiğim iki oyuncuyu, Charlotte Gainsbourg ve Béatrice Dalle'i barındırmasına rağmen ortalama bir film olmuş. Bakalım bu sene Cannes'da gösterilen Vortex nasıl olacak? Dario Argento'nun oyunculuğunu merak ediyorum. Netflix bildiğiniz gibi yine. Birbirinden kötü korku filmleri izlettirdi saolsun: Blood Red Sky, A Classic Horror Story, Fear Street,... Hiçbirini izlemeyin. Zamanınıza yazıktır. Hiçbir konuda beni dinlemeyin ama korku konusunda güvenin. A Quiet Place II'yi de pek sevemedim. İlki ne kadar güzeldi. Bu film üstüne koymamış. Dahası üçlemenin genişliğine güvenip yayılmış. Muhtemelen son filmde birçok şeyi öğrenebileceğiz. Get Duked, son yıllarda izlediğim en iyi korku komedi filmlerinden (Prime'da bulabilirsiniz). Tabii ki İngiliz işi. Spiral tam bir hayalkırıklığı. Ama Kevin Hart'a başrolü verende kabahat, ben ne bekliyordum ki, anca bu kadar.. Allah'ını seven yeni bir Testere filmi çekmez. The Forever Purge'ü sevdim desem? Valla yalan yok. Seyrederken hiç sıkılmadım yani. Tabii seriyi çok sevmemden de kaynaklanmıştır. Ama kötü olduğunda söylüyoruz. Mesela bir önceki Purge kötüydü. Peki ya bu Purge'ü neden sevdim derseniz cevabı basit; gerçek hayatta böyle korkunç bir uygulama olsa işin en nihayetinde buraya varacağı belli olduğu için bana tüm seriyi birbirine bağlaması açısından makul geldi. Yoksa daha iyi bir film çekilebilirdi. The Suicide Squad'ı da fena bulmadım. Güldüm eğlendim ama tabii DC hala dişe dokunur işler yapamıyor. Idris Elba bile bir yere kadar. Conjuring için ölü taklidi yapıyorum ve yorum yapmayı reddediyorum. Palm Springs'i herkes övdü, alıp izlediğime pişman ettiniz beni, saolun. Filmin orijinal bir fikirden yola çıkıp çıkmaması bir yana amaçladığı izleyiciyi eğlendirme misyonunu tamamlayamamış. Gözlerimi devirerek tamamladım.

Kitap falan da okumadım. Yani galiba okudum birkaç tane ama üstüne konuşulmaya değer mi... Faslı Abdellah Taïa'nın Une melancolie arabe'ını okudum. Yani. Farklı bir üslubu var. Fragmanlar halinde gençliğinde yaşadığı cinsel uyanışı anlatıyor. Bir yandan da Arap dünyasının değişimi dile getiriyor. Hoş göndermeler var. Farklı müzisyenler tanıdım. Birkaç gözyaşı döktüm. Ama aklımda ne kaldı... kıymetlilerim Fairuz ve Sabah. Birhan Keskin de okudum, işin rengi değişti şimdi. Bahsetmem lazım. Kim Bağışlayacak Beni anladığım kadarıyla bir toplama kitap. Birkaç şiir derlemesi bir araya getirilmiş. Veya ben öyle anladım; lakin her zamanki gibi Keskin şiirler okudum. Kalpler kırıldı. Uykularım bölündü. Kadınlar şiir yazamaz diyenlerin kafasına fırlatılmalı. Ne okudum? Biraz düşünüyorum. Denis Johnson Jesus's Son ve birkaç kitap daha (hatırlayamadım).



Sanmayın ki Charlie'yi unuttum. Bugüne kadar şunu söyledim "tüm zamanların en büyük rock grubu The Rolling Stones'dur". Hala arkasındayım. Led Zeppelin, Pink Floyd, The Who, Beatles ve nicesi görece "kısa" ömürlüydü. Stones ise yarım asırı sahnede devirdi. Dağılmadan. Bu ciddi bir şey. Zirvede olup da bunu başarabilmek... 2019 yılına kadar zımba gibi iki saat sahne çıkarmak hele de o yaşlarda. Charlie Watts'ı kaybettik. Üzüldüm. Gruba hayranlığımı bilenler telefonlarımı kilitledi, mesajlar yağdı dört koldan. Hasta olduğunun farkındaydık tabii. Önce turneden çekildiği duyruldu. Sonra operasyon. Derken vefatı. Dolu dolu bir seksen yıl geçirdi bu evrende. Tüm zamanların en büyük davulcuları arasında anıldı. Ki öyleydi de zaten. İyi bir caz davulcusu. Ne kadar büyük olduğunu ölümünün ardından kendisini anan sanatçılardan da pekala anlayabilirsiniz. Pete Townshend, Paul McCartney, Yoko Ono, Ringo Starr, Paul Stanley, Alice Cooper, Debbie Harry, Clem Burke, Mikkey Dee hatırladıklarımdan sadece bazıları. Ne diyebilirim. Bir on yıl içinde o altmışlar kuşağının önemli bir kısmını muhtemelen yaş sebebiyle kaybedeceğiz. Buna psikolojimizi hazırlamalıyız. Bob Dylan 80 yaşında. Mick Jagger 78. Roger Daltrey 77. Joan Baez 80. Paul McCartney 79. Grace Slick 82. Tina Turner 82. Hepsine uzun ömür diliyorum.

Ve Ferhan Şensoy... Elim ayağım boşaldı duyduğumda. Hakkında söylenecek birçok şey var; ama onları işin bilenlerine bırakıyorum. Tek diyeceğim şu, onu çok seviyorum. Canım acıdı, eksik kaldık. Yazın son gününde kendisiyle vedalaştık, toprak incitmesin. Şimdi imzaladığın Gündeste'me göz atacağım gün boyu, oyun bitimi çok yorgun görünmesine rağmen kimseyi geri çevirmeden herkesle fotoğraf çektirmişti; ben kendisini yormamak için çektirmemiştim, geriye sadece anılarmız kalıyor.

1 Eylül eklemesi: Ah ah İnci Çayırlı'yı da kaybetmişiz... TSM fazla dinlediğim türlerden olmasa bile ara ara keyifle açıp dinlediğim bazı sanatçılar da yok değil. İnci Hanım bu değerli seslerin başındaydı. Kendisini zamanında bir televizyon programında da izlemiş ve entelektüelliği, zerafeti, hanımefendiliğiyle bir kez daha hayran olmuşum. Nurlar içinde uyusun diyelim. Çok kaliteli insanlar ayrılıyor aramızdan. Büyük bir kayıp!

8 yorum:

  1. Çok şey diyebilecekken öyle bir akıp gitti ki, yazı. Özetim ve hissim şudur: Televizyonun tek kanallı yıllarında yaz sezonu biter de, bir tanıtım geçer ya TRT... Ve izleyici sezon tanıtımını merakla izler, çocuktur ve heyecanladır, dergiler okumaktadır ve bildiği gruplar, filmler, diziler vardır. O tanıtımda onları görür ve yaşasın der, bir de onları yayında görmenin heyecanı vardır ki beklemenin tadı da buna dahildir. İzler miyim bilmem ama okumanın tadı şimdilik yeter:)

    Ne diyeyim, ellerine sağlık.:)

    The Rolling Stones'un altını çizmen ayrı bir keyif oldu ben için, bunu da belirteyim:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yüzümde bir tebessümle okudum yorumunuzu :)) Çok teşekkürler.

      Son nefesime kadar Stones hayranlığım sürecek :)

      Sil
  2. Vallaha yaz çok sıcak geçti. Hele Afrika basınç atakları ile Ankara’da ekvator nemini yaşadık. Serin havaları acayip özledim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dün felaket sıcaktı gerçekten bunaldım. Ama şuan bunu yazarken hava yağmurlu, serin, mutluyum :))

      Sil
  3. Dolu dolu geçen günler ne güzeldir ve lusteler😉

    YanıtlaSil
  4. Ellerine saglık keyifle okudum geç buldum ama sık ugrarım bundan sonra :D

    YanıtlaSil