Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

22 Nisan 2021 Perşembe

Sohbet Edelim ve Film Önerelim


Kimse bizim Britney sevgimizi test etmesin.. Nasıl ama, haşin bir girizgah oldu. Geçenlerde H&M'in sitesinde yeni t-shirt'lere bakıyordum. Zira bir senedir yeni bir şey aldığım yok. En son kışın iç çamaşırı ve çorap stoklamıştım indirimlerden. Yılsonuydu. Bu yaz sanki tatile gidecekmiş ve yeni cicilerimi giyebilecekmişim gibi heveslendim ve hayatımda ilk defa internetten giyecek alışverişine kalkıştım. Ev içine üç beş parça aldım. Derken "yahu dışarısı için de bir şeyler alayım, ne olacak durur" diyerekten kendimi sitenin derin köşelerine atıverdim. Erkek t-shirt'lerinde dişe dokunur bir şey yoktu. Rick and Morty izlemiyorum. Iron Maiden t-shirt'üne ihtiyacım yok. Sonra aratırken kadın reyonunda bir Britney t-shirtü gördüm (budur). Tabi hemen aldım. Bedeni de bir büyük seçtim. İnşallah sığarım. Battı balık yan gider felsefesi uyarınca kadın t-shirt'lerinde biraz daha vakit geçirince sepetime 5-6 parça daha attım. Biz erkeklere neden sıkıcı şeyler reva görülüyor? Enfes şeyler buldum. Dinlediğim gruplara veya sevdiğim filmlere dair. Böyle şeylere takmadığım için de hepsini aldım. Üzgünüm büyük beden hanımlar, o güzel t-shirt'ler kolilerine girip uzaklaştılar.

Bu arada tekstil ne kadar pahalanmış. Hayret. Bir iki senedir her şeyin fiyatı giderek artıyorken bu ürünlerin artmasına şaşırmamalı. Ama ne yalan söyleyeyim bazı sitelerde 180 liraya t-shirt görüyorum. Vallahi ne elim ne vicdanım yanaşmıyor. Böyle iki göz ağlayarak siteleri kapatıyorum. 100 lira gibi belli bir sınırım var. Ama anlaşılan bu gidişle seneye o paraya el bezine düşeceğiz. 120'den aşağı olmayacak gibi. Hayırlısı. Bugünleri aramayalım da.. Eskiden giydiğimiz ürünler daha kaliteli ve uzun ömürlü olurdu. Nuh nebiden kalma kazaklarımı düşünüyorum hepsi yeni gibi görünüyor. Bin defa giymişimdir herhalde. Şimdi bir şey alıyorsunuz, markasından bağımsız, elinizde kalıyor. Ki ben çok dikkat ederim. Hunharca giymem.

Geçenlerde haberin birinde duydum. Ankapark, sanırım hayvanat bahçesine dönüştürülecekmiş. Veya bir kısmı. Bilmiyorum. Ama bir hayvanat bahçesi mevzusu geçti. Ondan eminim. Lütfen. Doğru olmasın. şehrimde beş senedir hayvan hapishanesi yok diye huzurla kafamı yastığa koyabiliyorum. Tekrardan o leş gibi manzaralar yaşanmasın. Pandemiden ders çıkarın. Hapis hayatı yaşatılan şempanzeleri, timsahları, kuşları düşünün. 2021 yılında hayvanat bahçesini savunan hiçbir siyasi düşünce, grup, figür kapımı çalıp oy isteyemez. Baştan söylüyorum.

* * *

Mubi, parasını en çok hak eden platformlardan biri. Hani neden her ay buraya para veriyorum demiyorum. Son zamanlardaki seçkisi de güzel. Şuan hala gösterimde olan filmler arasından birkaç tane önerim olacak. Önerilerimi sevenlere duyrulur.

Bir defa Kar-wai filmleri var. Hepsi önerilir. En sevdiğim Uzakdoğulu yönetmendir. Vaktiyle hakkında yazmıştım. İlla film belirtmem istenirse Düşkün Melekler ve Chungking Ekspresi derim. Kaç defa izledim bunları bilmiyorum. Arkadaşlar ben iflah olmaz rezil romantik bir insanım. Leş romantik filmleri sevmem ama bu tarz filmleriyse bin kere döne döne izlerim. Chatterton, neredesin?

Aronofsky'den Kaynak filmi. Rachel Weisz'a aşık olmayan biri var mıdır, mümkün müdür... ezelden beri vurgunum kendisine. Beni en çok ağlatan filmlerden biridir (elli kere izlediysem ellisinde de değişmedi) ve müzikleri tek kelimeyle enfes. Clint Mansell imzalı, Kronos Quartet, Mogwai icralı. Şu şarkısı benim cenaze playlistimde. Pek severim. Kim ne derse desin, bu film, Aronofsky'nin en iyi filmidir.

Bir Camus uyarlaması İnsanlıktan Uzakta'yı vaktiyle galiba Başka Sinema'da izlemiştim. Hoş filmdir. Böyle ıssız, nihilist, umutsuz ve uzağa bakmalı filmler seviyorsanız doğru yerdesiniz. Leziz. Soundtrack'in arkasında Nick Cave ile kankası Warren Ellis var. İzlemeseniz bile müziklerini dinleyiniz.

Canımız Agnès Varda'nın kısaları var. Özellikle Kadınların Cevabı ve Ulysee önerilir. İlki biraz tartışmalı. Bugünün feministleri filmi sıkça eleştirse de dönemine göre epey ilerici bir feminist eser. Yetmişlerde, ikinci dalga feminizmin en güzel örneklerinden biridir. Anakronizmin alemi yok.

Bergman'ın en sevdiğim filmi Yaban Çilekleri'ni hala izlemeyen varsa beni üzmesin, izlesin. Muazzamdır. Tüm zamanların en iyi elli filmini sıralasam muhakkak eklerim.

Arıza herif Gaspar Noé'nin Aşk'ı da yine sevdiğim filmlerdendir. Festivalde üç boyutlu izlemiştim. 18+'dir, her bünyeye gitmez ama bir şans verebilirsiniz. Müzikler yine önplandadır. Funkadelic'ler, Pink Floyd'lar havalarda uçar.

Fantastic Planet yine izlediğim en radikal animasyonlardan biriydi. René Laloux'nun beyni nasıl çalışıyor merak ediyorum. Hazır bugün de Dünya Günü iken..

Korkmak istiyorum Zihin diyenler buraya. Kalpteki Bıçak'tan bahsetmiş olmalıyım. Hatırlamıyorum. Ama son yılların en estetik ve en queer korku filmidir. 70'lerin giallo filmlerine saygı duruşu niteliğinde. Vanessa Paradis'ciğimiz de başrolde. Çilekli dondurma gibi film. Müzikler M83 grubundan. Daha nolsun.

Carnival of Souls, herhalde izlediğim en deneysel korku filmlerindendi. Kısa süresine rağmen izleyeni sarhoş etme etkisine sahip. Halüsinatif bir kabus. Korkunç değil ama ürpertici. Başroldeki kadının performansı şapka çıkarmalık. David Lynch bu filmden besleniyor.

Coen Kardeşler'in Sen Şarkılarını Söyle filmini herhalde izlemeyen kalmamıştır ama varsa diye belirteyim. Müzik filmi arayanlar buraya. Ben çeksem böyle olurdu filmim.

8 yorum:

  1. Biz de kendimize 1 yıldır hiçbir şey almadık. Giyecek yer yok ki:) Az önce, tesadüf, yeğenime H&M'den bir şeyler aldım. Ama tişört yoktu aralarında. Şimdi sen kadınlar için hoş tişörtler var deyince "keşke baksaydım" dedim:)
    Film önerileri için teşekkürler efendim. Şu "Sen Şarkılarını Söyle" defalarca farklı platformlarda karşıma çıkmıştır ve hep izleyeyim terken son anda caymışımdır. Niye bilmem:) Her şeyin bir zamanı var meselesi mi acaba? :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnternet derin kuyu :D Aslında en güzeli ilk elden almak. İnsanın eli doldukça "yeter bence" diyebiliyor. Göz doyması derler ya. Bence sadece yemekte değil alışverişte de var bu. Normalde bir kitapçıya girseniz kaç kitap alabilirsiniz? 3-5? Fakat internetten bir şeyler alırken fiziksel olarak sepetinizi torbanızı göremediğiniz için, o fiziksel ağırlığı vücudunzla hissedemediğinizden ucu kaçabiliyor :)) Ben gene de pişman değilim :D Britney'mize değer.

      İzledikleriniz olursa merakla beklerim geri dönüşlerinizi :)

      Sil
  2. H&m'nin ve birkaç firmanın (marks spencer, mango vs) özellikle son bir kaç yıldır sürdürülebilirlik atılımlarını ilgiyle takip ediyorum. Üstelik sadece sürdürülebilirlik de değil h&m ve marks spencer çinlilerin uygur halkına uyguladığı zulüm nedeniyle çinden pamuk alımlarını da iptal ettiler. Böyle önemli konularda tepksiz kalmamaları çok hoş .ne yalan söyleyeyim sırf bu tutumları yüzünden bile bir şey alacaksam önce bu mağazaların sitelerine bakıyorum. hatta h&m bir tık ileri taşıyarak eski kıyafetleri geri dönüşüm için alıyor karşılığında size indirim çeki veriyor bunun düşünülmesi bile çok güzel .
    Ama yine de fiyatlar çok pahalı ama pahalı olmayan ne var ki ülke de artık su bile pahalı o konuya girmeyeceğim ...

    ankapark ı geçen senelerde ziyaret etmiştim oldukça güzel geniş bir yerdi umuyorum yapılmaz hayvan hakları dernekleri bir etkinlik düzenleyebilir bu konuda.

    mubi'yi ben de çok seviyorum gerçekten güzel filmler getirip keşfetmemizi sağlıyor yazdığın birçok filmi izledim sayılır Ulysses uyarlamasını merak ettim onu izleyeyim . Korku filmlerini izlemek için eve misafirin gelmesini bekliyorum pandemi koşulları pek mümkün olmuyor malum carnival of souls korkutucu değil demişsin belki yalnız onu izleyebilirim :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle! Çin'deki soykırıma karşı tepki göstermeleri ve çevre duyarlılığı geliştirmeleri benim de tercihlerimi etkiliyor. Hayvanlar üstünde deney yapmadığı da biliniyor. Dolayısıyla içim rahat :) Fiyatlar konusunda bir şey diyemiyorum. Haklısın. Ama biraz ülkenin durumundan kaynaklı. Zira rakiplerine göre görece de olsa ucuz diyebiliriz. 80 liraya giyecek bir şey hala bulabiliyorum.

      Zamanının çok ötesinde devrimci bir film bence. 1962 yılında çekildiğine inanamıyorsun. Öyle deneysel ki.. İzlerken insana yer ve zaman kavramlarını unutturuyor :)) Dediğim gibi korkunç sayılmaz. Ama etkileyici. Psycho gibi. Hatta bence onun bile önünde :)

      Sil
  3. Ankapark olayına yönelik, açıklamalardan anladığım kadarıyla; dijital hayvanat bahçesi yapılacakmış.

    YanıtlaSil
  4. Ben ise erkek reyonlarını daha çok beğenirim. Paylaştığınız linke baktım da, tişörtler şahane fakat o parayı bir tişörte vermem sanırım :) Film tavsiyelerinizi not aldım teşekkürler... :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Her geçen sene kıyafet ve diğer ürünlerin fiyatları daha da erişilmez oluyor. Allah dar gelirliye yardım etsin :(

      Şimdiden iyi seyirler :))

      Sil