"Yalnızdım, serbest düşüşteydim.
Unutmamak için elimden gelenin en iyisini yapıyordum."
Meds çıkalı tam on beş sene olmuş. Dile kolay. Sleeping with Ghosts albümüyle başlayan Placebo hayranlığımın (takıntımın diyelim) ilk meyvesi, bir hayran titri altında almak için müzik marketleri dolaştığım ilk albümleri. 2006. Tunalı'da dolaşıyorum. Bir müzikçide (şimdi kapandı) buluyorum. Ama sadece Meds yok. O dönem çıkan bütün cd'ler ve dvd'ler mevcut. Bugünün aksine o zamanlar Placebo ülkemizde çok popülerdi ve yok satıyordu.
Placebo birçok dinleyici için Meds'le birlikte zirve yaptı ve sonlandı. Ama benim tutkum hiç ivme kaybetmedi (Battle for the Sun ve Loud Like Love sevilmez mi yahu). Hatta bugün düne göre çok daha koyu bir takipçiyim. Kaşarlandım.
"Kafam karışmıştı, kuşlardan ve arılardan... bebeğim, yoksa unuttun mu ilaçlarını almayı?"
Meds, hayranı olarak ilk dinlediklerim albümleri, o yüzden anısı her zaman kıymetlidir. En güzel albümleri midir? Bence değil (cevabım elbette Black Music Market). Ama en güzellerinden biridir. Sleeping with Ghosts'la birlikte yekpare bir vücuttur bence. O iki albümü birbirinden ayıramazsınız. Kapak tasarımlarından tutun da işlediği temalara kadar birbirleriyle örtüşürler. Meds'i öncülünden ayıran ise karanlık tonunun yoğunluğu ve şarkı sözlerinin mistik yolculuklar sonucunda ortaya çıkmasıdır. Solist Molko, şarkılardan bazılarını Hindistan ve İzlanda seyahatlerinde yazmış.
O dönem Molko, yirmilerinin sonunda içine düştüğü depresyon ve madde bağımlılığından sıyrılıyor, yaşama tekrar dönüyor. Haliyle şarkı sözlerine de bu geri dönüş yansıyor. The Kills'ten Alison "VV" Mosshart'ın vokale katıldığı Meds, albümün açılışını yapıyor. Üç dakikayı bulmayan bir şarkı olmasına rağmen sözleri ile albümün ne vaadettiğini açık ediyor. Albümün ana teması olan "kendini kaybetmiş" insan portresine tanıklık ediyoruz.
"Yalnızdım, pervazdan boş boş bakıyordum.
Unutmamak için elimden gelenin en iyisini yapıyordum."
Drag.. Drag.. Drag..! Bu şarkı hakettiği değeri bir türlü görmedi, neden? O kadar çok seviyorum ki. Drag, öncülünün bıraktığı gürültülü noktadan bayrağı devralıyor ve gümbür gümbür sürdürüyor. İnsanın beynini kemiren bass gitar dokunuşları Camus'nün sözlerinden etkilendiğine inandığım dizelerle tamamlanıyor. İlişkilerimizde bazen şöyle hissetmez miyiz:
"Sen her daim oyunun ilerisindesin. Ben ise gerisindeyim.
Sen hiç yağmura yakalanmazsın. Ben iliklerime dek ıslanırken.
Sen yüzerek Seine'i aşan ilk kişiyken ben arkanda kalıyordum."
Space Monkey grubun en endüstriyel rock şarkısı desem yeridir. Placebo'yu bir daha bu kadar "kirli" duymadık. Tekinsiz bir intro ertesinde şarkı sözlerini adeta mırıldanan Molko, nakarat geldiğinde yanık vokalini konuşturuyor ve müziğin yükselmesiyle o da vites yükseltiyor. Exit Wounds'la birlikte bence Molko'nun en içten vokal yaptığı şarkısı. Orada da burada da Molko'nun söylediklerinin yüreğinden döküldüğüne ikna oluyorsunuz. Hele bir de arkada orkestranın yükselerek "don't" sayıklamalarının olduğu yer yok mu... Şarkı aslında bir önceki albüm döneminde yazılmış ama bir şekilde Meds dönemine sarkmış. İyi de olmuş zira şarkının ilk hali Kraftwerk esintili olacakmış, gitarsız vaziyette, alabildiğine elektronik. Oysa ki bu şarkı tam Battle for the Sun şarkısında olduğu gibi heybetli ve mütevazilikten uzak olmalı. Mutlaka son ses dinlemeli, gerçek bir şaheser!
"Beraber ekilmişiz.
Etkilemek için doğmuş.
Yanında, onun bacaklarını arala,
İçinde ölüyorum onun.."
Albümdeki enstrümental geçişlere hayranım. Belki gözle görülür köprüler yok ortada ama hissiyat olarak farkediliyor. Space Monkey sonrası Follow the Cops Back Home'a geçiş gibi. Giderek desibel arttıran albümün ilk sakin şarkısı. İzlanda'da yazıldığı belirtilmese bile İskandinavya'ya has o büyülü "dinginliği" sezebilirdiniz.
Because I Want You albümün "vasat" şarkısı olabilir ama bu haliyle dahi birçok grubun şarkısından iyi vaziyette. Akılda kalıcı, hareketli ve en önemlisi albümün temasına yakışıyor. Uslu bir çocuk olursanız şarkının içindeki Song to Say Goodbye göndermesiyle mutlu bile olabilirsiniz.
Çünkü ben de seni istiyorum. Çünkü seni istiyorum."
Eşlik edilesi Placebo şarkılarının başında gelir Blind. Oldukça basit dursa da sözleri, bir dize var ki on beş yıldır aklımdan çıkmıyor:
Lütfen, kör etme beni."
Yıkıcı bir ilişkinin hikayesini anlatan Pierrot the Clown ve geri vokallerde Michael Stipe'ın arzı endam ettiği Broken Promise ile içimiz bir güzel kararıyor.
Fakat bizim Molko durur mu? In The Cold Light Of Morning ile sağ kalan son dinleyicilerini perişan ediyor. Leonard Cohen'e saygı duruşunda bulunan bu şarkı için kıymeti bilinmeyen hazine deyimini kullansam yeridir. Ne Placebo'nun kendisi ne de hayranları değerini bilebildi. Puslu bir ballad.
Şarkının sözleri yıllar içinde farklı yorumlamalara tabi oldu ama bence Molko'nun ne demek istediği çok açık. Ölmek istemeyen bir adamın kendine yalvarışı. Kendiyle yüzleşmesi ve yaşamaya çabalaması. Zaten klibi de bu minvaldedir. Bir sebepten ötürü (madde bağımlılığı, depresyon veya herhangi bir akıl hastalığı?) hayattan kopan adam, çocukluğunun hayalini görür ve içinde yaşayan çocuk yanı ile hayata tutunmayı başarır. Ben artık bu klibi izleyecek vaziyette değilim; ama izlemeyenler benim yerime de seyretsinler. On beş yıldır her ters anıma geldiğimde beni alaşağı etmeyi başaran bir şarkı (aslında pozitif bir şarkı olmasına rağmen). Albüm gibi eskimiyor..
Sen ağlayan, bir deri israfısın.
Elbette farkındayım nasıl acıttığının
Buna rağmen beni içeri almıyorsun.
İşte şimdi kapını kırıyorum,
Denemek ve kurtarmak için
(Ağlamaktan) şişmiş suratını.
Seni artık sevmesem de,
Yalancı, boşuna alan kaplayan.
..İşte şimdi seni uyandırmaya çalışıyorum
Başaramazsam, her ikimiz de
Veda şarkınla sonlanacağız."
bloguna gelince evime gelmiş gibi oluyorum mutlu edici dikkatimi çekici öğrenebileceğim mutlaka yeni şeyler oluyor .nitekim yine bir placebo sever olarak dahası bu klibi daha önce izlemiş biri olarak kendimi yılın duygusuzu ilan edebilirim çünkü sen söyleyinceye kadar ben o adamın küçüklüğü olduğunu farketmemiştim oğlu falan sanıp yazık lan çocuğa babasıyla ne uğraşmış diye yorumlamıştım ahahah realizmin dorukları , her neyse teşekkürler :)
YanıtlaSilSon zamanlarda beni en çok mutlu kılan yorumlardan biri :) Bu his bir şekilde size geçtiyse ne mutlu :))
SilBence her şarkının/klibin bir gizli tarafı oluyor. Ya yıllar sonra farkediyoruz ya hiç göremiyoruz. Ne şarkılar var ben belki ellinci dinleyişimde bir ufak detayını yakaladığım :))