* * *
Sylvain Sylvain ölmüş. New York Dolls grubu ile punk müziğe öncülük etmiş, unutulmaz isimlerden. Bir süredir kanser ile savaşıyordu. Geçtiğimiz günlerde yenilmiş. Looking For A Kiss, Personality Crisis, Trash, Jet Boy gibi şarkılarla beni lise koridorlarında meşgul eden hayatımda güzel bir yeri olan bir abimizdi. Huzur diliyorum kendisine.
* * *
Guardian'da ilginç ve biraz tadımı kaçıran bir makale yayınlandı. Daimi ilham kaynaklarımdan Marianne Faithfull, Nisan'da çıkaracağı yeni albümü ve sağlık durumu hakkında konuşmuş. Okumak isteyenler için burada. Özetle şunu diyor, bu muhtemelen son albümü olacakmış, 2020 yılında geçirdiği Kovid'in etkileri yüzünden ciğerleri şarkı söylemek için uygun değilmiş. Zaten herkese göre yaşaması bile mucize olmuş (iyileştiğinde kendi dosyasında "sadece palyatif bakım" ibaresini görmüş). Ne yalan söyleyeyim, ben de hastalık haberini aldığım gün öleceğini düşünmüştüm. Çünkü yılların sigara içicisi, yıpratıcı bir hayat yaşadı vs. Ama bunu da atlattı. Meme kanserini, eroin bağımlılığını, Hepatit B'yi, intihar teşebbüslerini ve nicesini yenmeyi başardı. Gerçek bir savaşçı kendisi.
Anladığım kadarıyla She Walks in Beauty adını verdiği bu albüm "spoken word" türünde olacak. Yani şiirlerin minimal müzikler eşliğinde okunacağı bir proje. Bad Seeds'ten Nick Cave ile Warren Ellis projede yer alan isimlerden. Brian Eno da kadroda. Keats'in, Shelley'nin ve diğer büyük şairlerin eserlerini okuyacağı bu albümden büyük umutlarım var. Leonard Cohen gibi o da ileri yaşlarında en iyi eserlerini üretti. Birçokları kendisini altmışlarda yaptığı kötü pop şarkılarıyla tanısa da o da bu kayıtlardan ziyade son yaptığı işlerle hatırlanmak istediğini belirtiyor. Hakkı var. Horses And High Heels, Give My Love to London, Negative Capability (albüm incelemem), Before the Poison gibi inanılmaz albümleri varken kim ne yapsın pop şarkılarını?
Bazı konserler için "iyi ki yapmışım" diyorum, tıpkı 2015'te gittiğim Marianne Faithfull konseri gibi ( konser yazım için buraya). O gece sahnede çok zorlanmıştı. Çünkü yakın bir zamanda ameliyat geçirmişti. Yürümekte güçlük çekiyordu. Yardımcısının desteğiyle oturup kalkabiliyordu. Ama her şeye rağmen birinci sınıf bir gece tertiplemişti. Damağımızda güzel tatlar bırakmıştı. Espriler yapmıştı. Kahkalar atmıştı. Sonunda da yine görüşeceğiz diye sözleşmiştik. Ama anlaşılan vedalaşmışız. Dilerim hayatının kalan bölümünü acı çekmeden geçirir. Göz göze geldiğimiz anları düşünüp o geceyi hiç unutmamak istiyorum.
O gece bu şarkıyı söylemeden önce arkadaşı için yaptığı totemden bahsetmiş ve şarkının onun hayatını kurtardığına inandığını belirtmişti; bugün de senin için totem yapma sırası bizde.
* * *
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder