Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

23 Kasım 2020 Pazartesi

Bir Punk Krampı

 (Spotify'da hazırladığım hiçbir listeyi buraya ekleyemiyorum. Son arayüz değişiminden sonra başladı hadise. Sizde durumlar nedir peki?)

Neyse. Bugün bahsedeceğim punk rock grubu ülkemizde pek bilinmiyor. Hatta bu yaşıma kadar dinleyen bir kişiye dahi rastlamadım. Varsa da bana denk gelmedi. Bu konuda yalnız hissediyorum. The Cramps dinler miydiniz? Evet? Hayır? Cevap ne olursa olsun bu gruba bir kulak vermekte fayda olduğunu belirteyim. Çünkü müzik tarihinin en keyifli gruplarındandır. Punk müzik denince aklıma ilk gelenlerden. Dead Kennedys, Ramones, The Clash, Misfits, Dead Boys, Black Flag, Hüsker Dü, The Stogees, X gibi grupları sevsem de yetmişime de gelsem, müzikçalarımda (veya o yıllarda hangi aygıtta dinliyorsam) Cramps şarkıları yine onda dönüyor olacak. Punk müzikten emekli olunmaz.

The Cramps, temelde bir punk rock grubu. Ama yaptığı müzik diğer alt türlerden de etkilenmiş (garage punk mı desek?) Sahne şovları, işledikleri temalar ve garip imajları yüzünden "horror punk" olarak da tanımanabiliyor bazen. Hepsi de doğru aslında. Hatta ben surf-rock tınıları bile yakalayabiliyorum bazı şarkılarında. Zaten grubun en sevdiğim yanı da bu.

Grubu dinlerken kafamda oluşan imgeler Tarantino filmlerini andırıyor. Bugüne kadar şarkılarını neden filmlerinde kullanmadığını da anlayamamışımdır. Oysa Tarantinovari bir evrende iyi giderdi. Veya evlat olsa sevilmeyecek Rob Zombie'nin korku filmlerine de iyi gidebilirdi The Cramps şarkıları, "ıssız bir çöl otobanında bulunan, tekinsiz bir bara giriş yapılırken" dinlemeye müsait şeyler. Evet. Öyle bir şey işte. Ama bara giriş yapanlar, travesti imajlı bir adam ve sert mizaçlı iki kadın olacak. Birazdan olay çıkarmaya meyilli tipler. Elde içkiler, gözler barmende. The Cramps üyeleri, imajlarıyla bana hep Natural Born Killers filmini hatırlatıyor.
 
Şarkıları içerdiği seksist ve kısmen ürkütücü öğeler yüzünden 2020 dünyasının politik doğrucu dinleyicilerinin kolay hazmedebiledeği türden şeyler değil. Gerçekten de çok acayip şarkı isimleri buluyorlardı. Naked Girl Falling Down The Stairs (Çıplak Kız Merdivenlerden Düşüyor), Eyeball in My Martini (Martinimdeki Göz), I Was A Teenage Werewolf (Genç Bir Kurtadamdım), Bikini Girls With Machine Guns (Taramalı Tüfekli Bikinili Kızlar), Can Your Pussy Do The Dog? (öhö) ...

Parodiden hallice grubu sahnede canlı canlı izlemek ister miydim, hem evet hem hayır. Çünkü grup üyeleri "çok" kaçıklardı. Ve muhtemelen izlerken sahnede göz kanatacak anlara şahitlik edecektik. Mesela hatırlıyorum. Punk tarihiyle ilgili bir fotoğraf kitabı (atlası?) vardı. Göz atarken ara ara sahnede çırılçıplak bir vokalist dolaşıyordu. Evet, The Cramps vokalisti Lux Interior'dan bahsediyorum.Yanında Poison Ivy gitar çalarken bu da maymun gibi oradan oraya atlıyor.

CBGB'den çıkan en manyak grup hiç kuşkusuz The Cramps'ti. Dead Boys, yanlarında muhallebi çocuğu kalıyor. Lux Interior saolsun. Kaliforniya'daki bir akıl hastanesinde akıl hastaları için ücretsiz konser vermişlikleri bile var. Korku filmleri, b-filmler ve katıksız rock n'roll'dan etkilenen bu "acayip" grubu kaçırmayın derim. Keşke Lux hayatta olsaydı da bir defacık olsun izleyebilseydik. Ne zaman kafamı dağıtmam gerekse bu limana yanaşıyorum.

Şöyle birkaç şarkısını bırakıp kaçayım (özellikle birinci ve sonuncu şarkılar tavsiyemdir).
Rock n'roll bir hafta olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder