Bunun harici hayatımda anlatılacak ilginç bir şeyler yok aslında. Ama gelmişken boş dönmeyelim. Hunharca güzel kitaplar basılıyor. Jack Kerouac'in Yeraltı Sakinleri yeniden basılmış. Kaç yıldır görünmüyordu. Sonra Haruki Murakami'nin çok sevdiğim Dans, Dans, Dans'ı nihayet çevrilmiş. Raflarda görücüde. Yıllardır buradan bas bas bağırıyorum çevirin diye. Nihayet duyuldu. Bu adamın çoğu kitabını İngilizce çevirilerinden okudum. Çünkü bizdeki çeviriler ya Fransızca'dan çeviri oluyordu ya da direkt çeviri için yıllar geçiyordu. Neyse. Sonunda kitaplarının çoğunu çevirdiler. Ryu Murakami için de durum benzer. Ryu Murakami'nin sadece iki kitabı Türkçeleştirildi ki onların da baskısı yıllardır yok. Fransızlar saolsun Ryu Murakami'yi çok seviyor ve yeni bir kitabı çıkar çıkmaz çeviriyorlar. O abimizi de oradan takip ediyorum. Bir türlü Murakamigilleri ana dilimde okuyamadım. Var bir hayalimiz. Alfa yayınları saolsun çılgınlar gibi Philip K.Dick çevirmeyi sürdürüyor. Kendilerini ayakta alkışlıyorum gerçekten. İki üç senedir sürekli adamın külliyatına eğiliyorlar. Kaydadeğer bütün kitapları çevrildi. Ama durmuyorlar. Hey maşallah. Bu hafta da Timothy Archer'ı yayınlıyorlar. Stephen King'in de Yazma Sanatı basılmış. Peki esas burada sorulması gereken soru şu: "bu kitapları nasıl alacağım?" Cevabı zor. Zira ben hala çekiniyorum. Ne bir kitapçıdan gidip alabiliyorum ne de kargoyla getirtebiliyorum. Nasıl olacak peki? Sizin önerileriniz neler?
Cici albümler yolda. Katy Perry'nin yılan hikayesine dönen Smile'ı bu hafta raflarda. Sonra Kylie Minogue ve Eivor'dan da albümler geliyor, sonbaharda. İnşallah iyi olursak hepsini yorumlarız. Serseme döndük. Ne albüm dinleyebiliyorum ne yorumlayabiliyorum. Hoşuma gitmiyor. Bu blogun amacı da ne ola ki?
Müthiş kilo verdim. Muhtemelen hastalıktan. Zira normal bir insan durduk yere altı kilo ver(e)mez. Bir yandan sevindirici. İdeal kiloma ulaştım. Bir yandan da "inşallah sakata gelmeyiz" korkusu. Böyle böyle delirdik dostlar. Sizler afiyette olun yeter; bu yılı sağ salim atlatabileceğime olan inancım azalıyor. Müziği verelim.
Çok geçmiş olsun.Dikkat edin kendinize.
YanıtlaSilDediğiniz gibi insanlar çok tedbirsiz.Düğünler,cenazeler,asker uğurlamaları...Geçen hastaneden pozitif vaka kaçıp asker eğlencesine katılmış.Durumun vahimliğini düşünün.
Tertemiz delirdik :)
Çok teşekkür ederim. Sağlıkçılara sabır diliyorum :/
SilBirkaç hastane acili gezmek zorunda kaldım. Onca hengame ve emeği görüp de insanların hayatlarına pandemi yokmuş gibi davranmalarını anlamlandıramıyorum. Aslında herkes bir defa o test sürecini yaşasa daha çekidüzen verir hayatına. Ama nerdee.
Çok geçmiş olsun... Rabbim o tüm sağlık çalışanlarımıza kolaylıklar ve sabırlar versin inşallah 🙏🙏...Bende o kadar çok sinir oluyorum ki bu hiç bir şey yokmuş gibi davranan zihniyete.. Rabbim tüm hastalarada şifalar versin inşallah 🙏.... sevgiler...
YanıtlaSilHepsine amin. Akıl fikir diliyorum sorumsuzlara. Sağlıcakla kalın.
SilÇok geçmiş olsun, bir şeye ihtiyacın var mı dedoş?
YanıtlaSilVerdigin müzige bayıldım <3
Saol :) Öksürüğüm geçse yeter :/
SilVerdim coşkuyu valla hehe
Geçmiş gitmiş olsun. Korkusu yetmiştir. Dilerim bir daha böylesi bir durumla karşılaşmazsın.
YanıtlaSilDışarı çıkmak istemiyorsan internetten kitap alınır aslında. Maskeyi takarsın, yaklaşmazsın, alırsın kargo elemanından. Ellerini foşur foşur yıkarsın, kitapları da birkaç gün bekletirsin:) Direkt üzerine öksürüp hapşurmadıkça yüzeyden bulaşma olasılığı düşük diye biliyorum ben. Aksi olsaydı işler facia olurdu. Hâlâ aldığım her şeyi sabunluyorum, bundan vazgeömem zor ama en azından yüzey konusunda biraz daha rahatım artık. Maskesizlik ve yakınlık en kötüsü.
Yazımda bahsettiğim sahaf festivali olacakmış burada. Ama diğer standlar açılmayacak, konserler olmayacak. Sahaflar açık havada yer aldığı için, boş olacağını düşündüğüm bir saatte giderim diye düşünüyorum ben. Konserlere ve diğer standlara gelenler çok oluyordu ama kitap tarafları hep tenhaydı zaten. Eldiveni ve maskeyi takarım, her şeyi ellemem, soracağımı sorarım diye düşünüyorum. Ola ki tahminimden daha kalabalık, döner gelirim. Aksi halde delireceğiz artık. Bu da iyi bir şey değil. Elimden gelen gayreti gösteriyorum. Havalar bozmadan ufak ve temkinli çıkışlar yapıyorum ancak. Bilemiyorum. Allah hepimizi korusun.
Sevgiler Zihin... Sağlıkla kal!
Teşekkürler :)
SilKitap konusunda bir parantez açıyorum; çünkü kitabı yatağa sokangillerdenim. Normal zamanda bile aldığım kitapları bir hızlıca temiz bezle silerdim. O yüzden korona dönemi içime sinmiyor. Herhalde gene ben 2021'i de stoklarımı okuyarak geçireceğim. Yoksa dışarıdan aldığım hiçbir ambalajı, ürünü silmiyorum. Bilmiyorum doğru mu ediyorum :D Fakat balkonum olmadığı için güneşlendirecek yerim yok, o nedenle pas geçiyorum (balkon ne kadar önemli bir yaşam alanıymış onu anladım bu süreçte). Ama el yıkamada bir dünya markasıyım :) Bir pakete ellediysem gidip elimi yıkıyorum, mutfak işine devam ediyorum.
Kendinize dikkat edin. Selamlar.
ya ben de 3 gündür hastane yollarını arşınladım ama bana inatla test yapmadılar. boğaz ve aşırı baş ağrım var, kusma da oldu bir gün boyunca, gidince bu belirtilere test yapmıyoruz dediler. akciğer röntgeni çektiler yalnızca ama öksürük yok ben de. hala başım sersem gibi. okullarda başladı bilmiyorum nasıl olacak. sen ayrıntı vermemişsin , çok geçmiş olsun..
YanıtlaSilÖzel hastaneler bana aynısını dedi. Belirtilerin tamamı olmalıymış, yoksa yapamıyorlarmış. Fakat ben belirtilerin neredeyse tamamını yaşadığımı ama parçalar halinde çıktığını ve bir kısmının geçtiğini, bir kısmının şiddetlendiği söyledim. Yine değişmedi. Sonra şehir hastanesine gittim. İlk başta soğuk bakıyordum çünkü yoğun olacağını ve sıranın gelmeyeceğini düşünüyordum. Yoğundu, ama sıra işliyordu. Yirmi dört saat hizmet veriyorlarmış. Muayenede doktor ateş ve öksürüğü duyar duymaz zaten hemen tahlile gönderdi. Girişi çıkışı toplamda 4 saatte hallettim. Ve çok fazla temasa girmedim. O biraz rahatlattı. Tahlili de bahçede kurulan prefabrik, her yanı açık bir yerde aldılar.
SilSize de geçmiş olsun. Umarım en kısa sürede toparlarsınız. Ne menem bir illettir bu.
Ay umarım atlatmışsındır Zihnibeyciğim, çok geçmiş olsun. 2020 gerçekten dev bütçeli korku filmi gibi geçiyor :/
YanıtlaSilBiz 1-2 gün kapının önünde bırakıyoruz kargoları, bozulacak bir şey değilse. Sonra gene korona talimatnamesini göre açıp alıyoruz içindekileri. Ben de okuduklarımdan ikna oldum ki yüzeyden bulaşma ile doğrudan ağız-burundan maruz kalma aynı şey değil. Kaç birim virüse maruz kaldığın da önemli.
Bunlara ikna oldum da tabii aynı virüs kimini yoğun bakıma sokuyor, kimi geçirdiğini bile fark etmiyor. Bir de başkalarına bulaştırma ihtimali var. O yüzden hiç salmadım, hala Mart ayıymış gibi yaşıyorum :/
Ben dükkanlarda tester ruj filan deneyen insandım, şimdi düşününce bayılacak gibi oluyorum.
Gerçekten ben de şuan 2020'nin canımıza kastettiğine inanıyorum. İkidir bana dört kolluyu gösteriyor :/
SilAman dikkatli olun sizler de. Ben de ilk günkü gibi tedbirli yaşamaya devam ediyorum ama nasıl olduysa beni bir ihtimal buldu (?) Hastaneye çift maske takıp girdim. Dedim şimdi pozitifsem insanlara yaymayayım. Fakat hastanelerde bile insanlarımız hala akıllanmamış, dipdibe. Ben kaçınıyorum onlar yanaşıyor. Yahu acile gelmişiz, birimizden biri muhakak hasta!!! Alüüü. Duvardan duvara kovalamaca yaşadık. Allah'tan şehir hastanesi avm gibi de uzaklaşacağın noktalar çok. İnsanlar ekranbaşlarına yoğunlaşmış durumda. Ben şahin gözlerimle metrelerce öteden takip ettim o_O
çok geçmiş olsun
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim.
Sil