Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

19 Ağustos 2020 Çarşamba

Tepki Videolarına Tepki


Youtube başta olmak üzere bir çok platformda müzik albümlerine verilen "ilk tepki" videolarına rastlıyoruz. Çoğu da iyi tıklanma sayılarına ulaşıyor. Bazen ben de mi yapsam diye düşündüğüm oluyor ama sonra vazgeçiyorum. Sebebi basit. Her albümün bir dinlenme anı var ve onu yakalayamadıktan sonra alabileceğin tüm o his kayboluyor. Hele de bir ekran karşısında isen (bir görev gibi), o alışverişin ne kadar sağlıklı olacağından şüphelerim var. Konser izlemek kolektif bir şey iken albüm dinlemek daha içsel ve bireysel bir eylem. Ve tabii şunu da unutmamalı, genelde albümler ilk dinlendiği haliyle bir şey ifade etmez. Çok çok iyi bir prodüksiyonu olsa bile. Hazım süreci vardır ve işe bir de anılar karıştığında o albüm, ilk dinlediğin anki halinden çıkıverir. Ben bir albümü yazmadan önce en az iki defa dinlemeye çalışıyorum ki yüzeydeki tozları silip özüne varabileyim. Bir sürü albüm sayabilirim ilk dinlediğimde hiç hoşlanmadığım ama zamanla başucumda yerini alan.
  
Geçen bir The Cure tepki videosu izledim. Genç arkadaş Disintegration yorumluyordu. Fakat çok afedersiniz, albümden bir halt anlamadı. Anlamasını da beklemiyordum. Zira Disintegration, müthiş içe dönük bir albüm ve mümkünse gece vakti dinlenmeli. Günün ortasında, karşında canlı yayın katılımcılarıyla dinlersen o albümün içine giremezsin. İmkansız.

İşe bir de "izletme kaygısı" eklenince albümlerin özüne girmek yerine ucundan köşesinden o anlık konuşulası bir şeyler yakalanmaya çalışılıyor. Haliyle de bütün keyfi mundar ediliyor.

Elbette içlerinde beğendiğim örnekleri de var. Bazı insanlar gerçekten özümsemenin derdinde. Önüne konan bir misyon gibi yaklaşmıyorlar Dolayısıyla bunları izlemeyi seviyorum. Ama sayıları fazla değil.

Daha önce de yazmıştım. Nerede okudum, kimden duydum hatırlamıyorum. Ama şu tüyoya kulak vermeli. Bir şarkıdan veya albümden zevk almak istiyorsan, her dinleyişinde başka bir detayına kulak kabartmalısın. İlk dinlemede davulu dinle. İkincide vokale dikkat et. Üçüncüde de atıyorum klavyeye odaklan. Böylece hem dinlediğin şeyin ömrü uzuyor, hem farklı açılardan yaklaşıyorsun, hem de belki gözünden kaçan bir şeyi farkederek o şarkıyı kurtarıyorsun ve bundan sonra daha olumlu bir krediyle dinleyebiliyorsun.

Mükemmel bir şarkı diye bir şey var mıdır, tartışılır. Ama yukarıda bahsettiğim dinlenebilirlik çeşitliliğine dair mükemmel bir örnek şarkım var. Her dinlemede farklı bir şey yaklayabilirsiniz. Ve şarkı sil baştan kendini kurgular.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder