Yeni albüm dinlemeyi özlemişim. İnceleme hazırlamayı daha da çok özlemişim. Katy Perry'i ayrı özlemişim. Böyle özlem dolu bir giriş oldu. Ama yalan değil. Katy Perry, son on yılda en çok dinlediğim yeni pop yıldızı. İlk albümünden beri takipteyim. Hiçbir zaman sesiyle önplanda olmadı ama her zaman keyifli pop kayıtları yaptı. Bir de onun Kalifornia havasını, rengarenk oluşunu seviyorum. Altmışlarda yaşasa hippi olurdu sanki. Bana mı öyle geliyor acaba? Gözleri de pek hoş.
2017'de çıkardığı albümü Witness, bekleneni vermemişti. Ben sevmiştim; çünkü hem cesur bir işti hem de synthpop'a yanaşması heyecan vericiydi. Olmadı, tutmadı. Kendisi de bir depresyon sürecine girdi. Bir süre sessiz kaldı. Meğer yeniden ayağa kalkmanın formüllerini arıyormuş ve Smile'ın temelini atıyormuş. Zaten 2019'da peş peşe birkaç şarkı yayınladı ki bunlardan bazıları çok iyiydi. Araya bir hamilelik girdi. Sonra pandemi mandemi derken albüm haliyle ertelendi. Bu bir yandan iyi oldu, albümü elden geçirecek vakti oldu; ama diğer tarafıyla da risk yarattı çünkü albümden çok fazla şarkı yayınlandı ve albüm yayınlanana kadar neredeyse yarısını dinlemiş olduk. Heyecanı azalttı.
İlk değerlendirmeler pek iyi gelmedi. Benim de endişelerim vardı çünkü Small Talk ve Smile gibi şarkıları sevmemiştim. Albümün geri kalanı Small Talk gibi olsaydı muhtemelen bu yazıyı yazmazdım bile. Bereket, Harleys in Hawai ve Daisies'i utandırmayacak kalitede eşlik edecek parçalar çoğunlukta.
Depresyon sürecini "gülümseyerek" atlatmaya çalışan Katy, albümün açılışını bir seneyi aşkın süre önce yayınladığı Never Really Over ile yapmayı tercih etmiş. İyi olmuş. Hem tanıdık bir şarkıyla yumuşak bir geçiş yapılmış hem de albümün tonu hakkında dinleyenlere fikir vermiş. Yüksek tempolu bir "bitti, bitti, bitmedi" şarkısı. Klibi de pek renkliydi.
"Sadece bitti diye, bittiği anlamına gelmez."
Cry About It Later, öncülünün bıraktığı yerden tempoyu düşürmeden elektropop/dans sularında devam ediyor. "Daha sonra ağlayacağım, bu geceyse keyfime bakacağım" şeklindeki basit sözlere fazla takılmazsak sonlara doğru eklenen gitar desteği ile ve ritmiyle gayet yakalayan bir pop şarkısı olmuş. Sıfır risk. Tam gece dinlemelik.
Bu albümün en büyük eksiği şarkı sözlerinin zayıflığı. Tamam, Katy hiçbir zaman ciddi meselelere değinmedi. Pop müzikte de çok fazla derin sözlere rağbet edilmez. Ama buradaki şarkıların neredeyse tamamı formülize edilmiş sözlere sahip. Yine de çok büyük bir dert değil. Çünkü burada hepimiz Katy için toplandık ve onun moralini yükseltmeye çalışıyoruz. Yaşlı gözleriyle Teary Eyes diyor bizlere. Bir yandan dans ederken bir yandan her şeyi geride bırakmaya çabalıyor.
"Siz hiç kaybettiniz mi, hayatınızdaki ışığı?
Siz hiç geride bıraktınız mı, kendinizi?
Siz hiç yalan söyleyip, cevap olarak 'iyiyim' dediniz mi?
Maskaran gibi akmak istiyorum,
Şarap lekeli dudaklar aynalarla konuşuyor.
Eğer güneş doğacaksa, pek umrumda olmayacak.
Dans etmeyi sürdür, yaşlı gözlerle."
"Yerimde saydığımı söylediler, beni yok saymaya çalıştılar.
O sopaları ve taşları alıp, onlara bir ev inşa edebileceğimi gösterdim.
Deli olduğumu söylüyorlar,
Ama beni değiştirmelerine asla izin vermeyeceğim,
Ta ki beni papatyalar ile kaplayana dek."
Bu kadar duygu tufanının ardından orta tempolu bir şarkıyla, Resilient'la kendimize geliyoruz. Fakat pek tatlı bir geçiş olmuyor. Zira şarkının hiçbir esprisi yok. Filler dediğimiz albümü doldurma amaçlı yazılmış şarkılardan biri. Ama çok kötü bir deneme olduğu da söylenemez. Albümü sırasıyla dinlerken "hmm böyle de bir şey varmış" denip geçilebilir.
Neyse ki bu topallama fazla uzamıyor ve Not the End of the World ile son noktayı koyuyor. Katy'ye trap türünün yakışacağını hiç düşünmezdim ama baya iyi bir şey çıkmış ortaya. Daha önce Britney Spears, Ne-Yo ve Celine Dion gibi kaydadeğer isimlerle çalışmış olan FRND (Andrew Goldstein) bu şarkıda iyi bir düzenleme çıkarmış. Açıkçası sözlerini en çok beğendim şarkıların başında geliyor. Belli ki pandeminin bir sonucu. Ne dersiniz? Biraz son zamanlardaki kendi hayatımla parallelik gösterdiği için üzerime alındım.
"Dünyanın sonu değil ki, hayır dünyanın sonu değil.
Süslü kıyafetini geçir üstüne, ateşin içinde korkular
Umudunu yitirme. Bu katıldığımız bir cenaze değil.
Hatta bu sadece bir başlangıç.
... Falcının biri dedi ki, 'güç kafanın içinde'
Bir uçurum görebilirsin, ama uçmanın yolunu biliyorum
Başarısızlığa hareket çek, işte şimdi yolculuğun tadını çıkarıyorum
Sadece keyfine bakıyorum, evet, sadece yolculuğun tadını çıkarıyorum
Ne zaman ama...yaşamak için
(Asla hoşçakal deme)"
Keşke daha uzun bir şarkı olsaymış dedim. Gerçi bu haliyle bile içime işledi. Ama bu albümde şarkıların tamamı çok kısa. Chromatica'daki kadar sorun yaratmasa da insan tadına varabilmek için biraz daha uzun olmasını bekliyor.
Albümle aynı adı taşıyan Smile, tipik bir Katy Perry şarkısı. Listelere oynadığı her halinden belli ve ne yazık ki ruhsuz bir şey çıkmış ortaya. Zaten listelerde de beklediğini bulamadı. Demek ki aynı formülleri tekrar tekrar kullanmamak gerek.
Daha dinlemeden ismiyle güldüren Champagne Problems, diskoya göz kırpan bir pop şarkısı. Keşke bıraksalarmış da o disko topu tepemizde dönseymiş. Zira bu tam o anın şarkısı. Neyse. Albümün en dikkat çeken şarkılarından biri olduğu için fazla hırpalamayacağım. Hem haksızlık da etmeyelim, ortalara doğru şarkı çok daha cazip bir hal alıyor. Kutluyoruz. Hayatta kalışımızı (o kadar hak veriyorum ki).
"İşte şimdi kutluyoruz.
Çok memnunum. Buraya kadar başarabildiğimiz için.
Biliyoruz ki zor bölümü geride kaldı.
Yakınına çek beni, koy içkimi
Çünkü elimizdeki tek şey bebeğim
Çünkü elimizdeki tek şey bebeğim
Şampanya problemleri şuan."
Veeeee veeee sadece bu albümün değil, son beş yılın en büyük Katy Perry hit'inde sıra. 2019 bitmeden bizlere sunulan Harleys in Hawaii, tek kelimeyle mükemmel bir şarkı. Nakaratın sizi yakalayışı, ritim, Katy'nin huzurlu vokali,.. dört dörtlük. Daha ilk dinlemeden sonra beyninizde, beklenmedik bir zamanda "hula hula hula" ve "Hawaii ai ai" yankılanmaları yaşanıyor. Kaç aydır durduk yere bunları mırıldandığım oluyor. Öyle dillere pelesenk olmaya aday kendisi. On dakika çalsa, on birinci dakikayı beklerim. Rüya gibi. Fazla sözü uzatmadan klibi verip uzaklaşıyorum. Tam motosikletine binip uzaklara sürmelik şarkı.
"Sen ve ben, Hawaii'de Harley'lere biniyoruz. Ben arkandayım.
Sıkıca tutunmuşum. Beni bir yolculuğua çıkarmanı istiyorum.
İzin ver parmaklarım tuzlu saçlarında gezinsin
Hadi bakalım, adayı keşfedelim
O his o kadar gerçek ki, havada hissedebiliyorsun
Motorunun devirini arttırıyorum."
Hula hula.
Keşke albüm burada bitseymiş. Silik Only Love ve klişe ötesi sözleriyle feminist marşı What Makes a Woman gerçekten gerekli miydi? Yok hükmündeler.
Son söz. Ortada iyi bir iş var. Beklentilerin üzerinde. Ve en önemlisi albüm bittiğinde tekrardan başlasın istiyorsunuz. Bu sonsuz döngüyü yaratmak zor bir iş. Smile, Katy'nin karanlık bir dönemi atlatışının nişanı. Listelerde aradığını bulur mu, pek sanmıyorum. Ama hayranlarını doyuracağı kesin. Hawaii, Hawaii ai ai demiş miydim?
Bunları Dinlemek Lazım: Harleys in Hawaii, Daisies, Never Really Over, Teary Eyes, Cry About It Later, Not the End of the World, Champagne Problems
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder