Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

13 Mart 2020 Cuma

Neler Oluyor

Akıl sağlığımı nasıl koruyacağımı şaşırdığım günlerden geçiyoruz. Zira çevremdeki "salgın paniği" beni delirtme noktasına geldi. Hayretler içinde izliyorum. Koca koca aklı yerinde zannettiğim insanlar, sosyal medyada gördükleri abuk sabuk şeylere inanıp muazzam saçmalıkların içine giriyor. Hepsine tek tek mesajla dönüp "aptal mısın ya" demek geçiyor içimden ama yapayalnız kalacak bir psikoloji içinde değilim şuan. İcat çıkarmayalım. Ama gerçekten beni hayalkırklığına uğrattılar.

Ben sosyal medyanın gücünü ve yararlı taraflarını her daim savunmakla birlikte böyle zamanlarda uzak durulması gereken bir platform olduğuna inanıyorum. Keza insanlarımızın çoğu doğruyla yanlış ayırt etmekten uzak. "Falanca akrabam bilmemne hastanesinde çalışıyor, şu oluyor bu oluyor." Hep bir senaryo. Miş'ler mış'lar. Yok böyle bir şey arkadaşlar. İnanmayın. Hastalık o dönen zırvalıklardaki kadar kontrolden çıkmış olsa bunu kimse saklayamaz. Uyduruk bir sosyal medya mesajından öğrenmezsiniz bunu.

Zaten şu Whatsapp histerisinden midem bulanıyor. Normal günde de salak salak kaynağı olmayan şeyler paylaşıyorlar. Her halinden kolpalık akıyor. Birkaç ay önce bir tanıdığımla tartıştım. Bana o aşı karşıtı tiplerin yazılarını ve söylemedikleri şeyleri söylemiş gibi lanse eden şeyleri paylaştı. Bunun zırvalık olduğunu söyledim. Hır gür, bozuştuk.

Kim neye inanmak istiyorsa inanmakta özgürdür. Fakat bu histerik hal başkalarına zarar verme noktasına evrildiği an işin rengi değişir. Keza bugün gördüklerim beni ürküttü. Gerçekten de kolonyalara abanılmış. Son bir şişe kalmış, çok meraklısı babama aldım. Kendime hiçbir şey almadım. Makarnalar epey satılmış. Bakliyatlar öyle. Herkes koli koli tuvalet kağıdı taşıyor. Ne yapıyorsunuz? Gerçekten bir durup düşünün. Çünkü bu istifçilik dürtüsünün sonu felaket. Eğer insanlar "aman ilaç da toplayalım" derse yandık. İhtiyacı olanlar ileride o ilaçları bulamazsa ne olacak? Senin depoladığın evine mi gideceğiz eczane yerine? Sakin olun.

Sağlık Bakanlığı'nın açıklamalarına ve doktorların (son yılların medyatikleri değil) dediklerine uyun. gerisi fasa fiso. Kişisel hijyene önem verin. Zaten ben bunu da anlamıyorum. Yılların titizi olarak hayretler içinde takip ediyorum. Demek ki bugüne kadar insanlar ellerini yıkamayı da bilmiyormuş. Millet baya baya yeni bir şeymiş gibi ellerini temizlemeye başladılar. Yürürken sokakta kolonya kokuları alıyorsunuz. Pes. Normal zamanda da temiz olmak zorundasınız arkadaşlar. İlla falanca virüsünü mü beklemelisiniz? (Gerçi bugün alışverişte yanından geçtiğim bir genç kız öyle leş gibi kokuyordu ki yani bırak el yıkamayı... neyse, anladınız).

Umarım herkes sakinliğini korur. Panik yok. Virüs olsa da olmasa da herkes şu duşunu alsın günlük. Eller yıkansın. Güzel kokulu sabunlar var. Bir paket sigara yerine ondan iki üç paket alın. Bahanesi yok. Kolonyaya güvenmeyin. Bol sabun. Köpürtmeye devam. Benim korkum yok. Yeter ki insanlar sakin olsun ve birbirine zarar vermesin. Umarım bu salgın korkusu bittiğinde tekrardan sabunsuz günlere dönülmez. Hijyen her daim.

Kimi söylediğini görmezden gelin. Sabaha kadar oturun ağlayın.


4 yorum:

  1. Ne abartmalı ne de küçümsemeli bu durumu. Sonuçta tüm dünyayı etkisine alan bir salgından bahsediyoruz. Ama toplu bir histeri krizine girmeye de gerek yok. Alabildiğimiz önlemi alalım, uzmanları dinleyelim bence yeterli.

    Bazen sanki bir filmin içindeymişim gibi geliyor. Öylesine değişik günler işte.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Makul. Benim de pozisyonum bahsettiğin yerde. Fakat çevremdeki insanların bir kısmı abartıyor. Onların yanında ben önemsemiyormuşum gibi görünüyor, oysa ki dikkat ediyorum ama gereksiz paniklemeden. Stok yapmak mesela şu noktada bence gereksiz.

      Ben hiç mutlu değilim ya. Hiç sevemedim son günleri. Ayları. Hatta yılları.

      Sil
  2. Türk Tabipler Birliği'ni takip etmeye başladım. "Sosyal medyaya bakmayın" diyor bazıları, nereden öğreneceğim ben gelişmeleri o zaman? Televizyonda hâlâ aynı beyaz atkuyruklu güvenlik uzmanı adam corona anlatıyor. Nedim Şener filan anlatıyor.

    İşte meslek odalarını, az kalmış olsalar da 3-5 düzgün haber ajansını filan takip ederek, bir yandan da histerikleri ve "Çamaşır suyuyla gargara yapın!"cıları engelleyerek hayatıma devam ediyorum. Ben de mutlu değilim, hayatı böyle hayal etmemiştim :/

    Hafta sonu sessizce biraz Morrissey dinledik biz de :) Sonra hiç üstünde durmadan başka şeylere geçtik.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. TTB ve bakanlık harici gerçekten hiçbir kişiyi veya kurumu dinlemiyorum. Zira müthiş bir bilgi kirliliği dönüyor. Benim de sosyal medya eleştirim biraz bilinçsiz hesaplarla ve whatsappla ilgiliydi. Yoksa normal zamanda ana akım medyadan çok daha takip edilesi olduğu kesin :D Dediğin gibi bir grup insan var, oturuyor o 15-20 kişi, savaşı konuşuyorlar, tarihi konuşuyorlar, salgınları konuşuyorlar, teknik projeleri konuşuyorlar. Araya da işte iki üç konuyla ilgili doktor, asker veya mühendis çağırırlarsa çağırıyorlar. Tamam.

      Hala bu sabah kelle paça diyene rastladım televizyonda. Kafamı duvarlara vurup patlatmak istedim :D

      Pis herif. Uzun boykot yıllarından sonra bu şarkıyla biraz kanıma girdi gibi. Allah şifasını da veir inşalla :/ Korona bitti Morona başladı.

      Sil