Elbette konu Japon edebiyatı olunca imdadınıza anlamadığım bir şekilde Fransız yayıncılar koşuyor (mesela İngilizce'ye çevrilmeyen Raffles Hotel'in Fransızca baskısı var, hem de yıllardır!). İlginçtir, başka dillere çevrilene kadar Japon kitaplarının Fransızca'sı çoktan basılmış oluyor. Hatta daha meşhur olan Murakami, yani Haruki Murakami'nin kitapları da dilimize çoğunlukla Fransızca üstünden geldi (sonradan bir kısmını direkt olarak Japonca'dan çevirip yeni basımları güncellediler zannedersem-yok hala Fransızca çevirisi kullanılıyorsa çok üzücü). Velhasıl, Ryu Murakami'yi merak edenler baştan dil engel ile başlıyor bu maratona. Ama bu engeli sorun etmeyen dostlara müjdeyi verebilirim, evet, çok iyi bir yazarla tanışıyorsunuz.
Dostoyevski'nin psikolojik tahlil gücünü bir cebinize yerleştirin, diğer cebinize Chuck Palahniuk'ın "delirmelerini". Sonra bir tutam Japon kültürü, bir tutam nihilizm. Bol bol da şiddet. Korku ve gerilim türü içinde tüm bu elementlerin karışımızı hayal edin. Evet, dehşet verici bir karışım. Murakami'nin bence en güçlü yanı, "iyi bir giriş" yazmaktaki ustalığı. Ne zaman yeni bir kitabına başlasanız daha ilk sayfadan "eyvah gene nerelere geldik" endişesi yaşıyorsunuz. Seks, yozlaşma, akıl hastalığı, gece hayatı, şiddet,... Ve bunlara o kadar içinze işleyecek şekilde değiniyor ki, derinizin altında batan iğneler hissediyorsunuz onu okurken.
İğne demişken. Kendisi meşhur korku filmi Audition'ın da senaristi aynı zamanda.
Dilerim bu büyük yazar, dilimize kazandırılır. Japon edebiyatına olan artan ilgi de düşünüldüğünde bence ilk başta çevrilmesi gereken yazarlardan biri. Hem korku gerilim severler, hem de Uzakdoğu edebiyatına ilgisi olanlar için iyi bir fırsat. Ben yine de uyarayım, sinirinizi bozacak! Her kitabının sonunda Teletubbies izleme isteği doğacak içinizde.
Ahhahhhah Teletubbies :D Ay Teletubbies de bir tuhaf evren, bana hep biraz ürpertici geldi :D
YanıtlaSilFakat çok merak ettim bu "diğer" Murakami'yi, Gecenin Dibi'ni ekledim sepete. Severmişim gibi geliyor, ay heyecanlandım şimdiden!
Doğruya doğru, bence de Murakami'nin evreniyle yarışır o ay yüzlü bebek güneş ve hortumlu süpürge :D :D Bak aklıma geldi sinirim bozuldu şimdi ahahaha.
SilGecenin Dibi, özellikle ilk yarısıyla kendine hayran bıraktırıyor. Beğeneceğini düşünüyorum :) Psikolojik gerilim gibi psikolojik gerilim o_O
Japonlar ve Fransızlar arasında garip bir aşk var anladığım.Neredeyse her Japon'un rüyasıymış Fransa, Grange usta öyle anlatıyor. Hatta Fransa'ya taşınanların yaşadığı hayal kırıklığının tıbbi bir adı var,şimdi hatırlayamadım.
YanıtlaSilHep Haruki Murakami zannaderek okudum; keşke bir rumuz kullanaydı bu adam. O kadar ünlü ki diğeri.
Beni meraklandırdın, gerilim ve polisiyeye bayılırım. Not ediyorum, teşekkürler
Bu adı konmamış sevdanın varlığını son yıllarda daha iyi anlıyorum. Marguerite Yourcenar imzalı Mişima çalışması bile var mesela. Japon müzisyenlerin kaydettiği Fransız şarkıcılara saygı albümleri, vs. Zaten Japonların en çok hayranı olduğu milletler Fransızlarla Amerikalılar muhtemelen. Özellikle de Amerikalı olmak istiyor gençler. Japonların bireyciliği ile Fransız kültürüne ilgim olduğu için bu "ikili delilik" denklemine zaafım var :/
SilKitapçılarda da benzeri durumları yaşıyorum. "Ryu Murakami kitapları nerede acaba?" "Şurada Murakamiler" "Pardon ben Ryu Murakami'yi arıyorum" "Murakami işte?!"... Haruki'yi sevmeme rağmen kalem gücü açısından Ryu'nun tırnağı etmez bence. Bir de şu var, Haruki fazla Amerikan yazıyor; Ryu ise Tokyo'nun arka sokaklarına götürüp Japonluğun karanlık yüzünü yansıtıyor :)
Fermina Daza'dan duyup geldim, baya ilgi çekici. Uzak doğu kültürüne ait sanat eserleri ayrıca hoşuma gidiyor. Son zamanlar Japon yazarların eskiye göre kitaplarının daha çok çevrilmesi mutlu ediyor. Tabi bir kitap çevirip aranan ilgi bulunamayınca tükenen kitaplarda aramaya başlayıveriyoruz güzel yazarların güzel kitaplarını.
YanıtlaSilMisal, Banana Yoshimoto'nun Mutfak'taki öykülerini çok sevdim, diğer kitapları da çevrilmiş midir diye bakayım dedim bulamadım. Biri tükenmiş diğerleri çevrilmemiş bile.
Özetle Japon hatta uzak doğu edebiyatını seviyorum, daha çok çevrilmesi dileğiyle :).
Bu arada meydan okumada bir iki maddeyi güncelledim, haberin olsun :). Heyecandan bazılarını düzenlemeden salıvermişim yazıyı :).
YanıtlaSil