Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

8 Mart 2020 Pazar

Bir

Patti Smith'in harika kullandığı Instagram adresinde şu yazıyor: "hepimiz beraber hayattayız".
Çok güzel bir söz değil mi? Bilge kadın Patti Smith, yine haklı bence.
Madem bu dünyaya fırlatıldık, etten kemikten oluştuk, o zaman başka çaremiz yok.
Beraber yaşamalıyız. Beraber direnmeliyiz bu hayata.
Kadınlar olmasa erkekler olmazdı. Erkekler olmasa kadınlar olmazdı.
Sen olmasan ben olmazdım. Ben olmasam sen olmazdın.
Tepedeki bulutun bile bir önemi var yaşamımızda. Hepsi birbirinin parçası.
Bu kadar basit işte.
Bir hayat sarmalı içinde dolanıp duruyoruz. Aşık olup duruyoruz.
Erkekler kadınlara, kadınlar erkeklere, erkekler erkeklere, kadınlar kadınlara.
Sonra aşkımız taşıyor.
Ağaçlara aşık oluyoruz. Sonra akan bir suya. Bir gülüşe. Bir gözkırpmasına.
Ufacık şeylere bile aşık oluyoruz.
Hep bir aşk halinde dünyadaki yerimizi doldurmaya çabalıyoruz. Deniyoruz.
Denerken de hep aynı yollardan geçmiyor muyuz?
Aşksız olmuyor. Bulutsuz olmuyor. Erkeksiz olmuyor. Kadınsız olmuyor.
Hepimiz birbirimize karşı sorumluyuz.
Ağaçların kökleri evlerimizin temellerine dokunuyor.
Sokakta yanından geçen kişinin nefesini soluyorsunuz bir an için.
Madde, yoktan var olmuyor ve yok da edilemiyor. Sürekli dönüşüyor.
Bu kadar karmaşık ise hayat, bu kadar dallanıp budaklanıyorsa,
Neden daha çok zorlaştırıyoruz?
Sevince o kadar da zorlanmıyoruz oysa ki.
Bugüne dek hayatıma tüm iyi niyetleriyle dokunan kadınlara teşekkür ediyorum.
Umarım ben de onları yeterince sevebilmişimdir.
Her şey sevmekle başlıyor ve bitiyor. Ötesi yok.
Sevginin dışında şiddet var, savaş var, nefret var, öfke var.
Hiçbirine yer yok oysa. Hayatın tüm bunları taşıyacak kadar geniş kolları yok.
Nefretin olduğu yerde sevgi olmaz. Öfkenin olduğu yerde anlayış olmaz.
Sevin gitsin. Bir ağacı, bir sincabı, bir kahveçekirdeğini.
Gerisi gelir.
Kadınları sevin. Erkekleri sevin. Çünkü hayat bazen çok kısa.


2 yorum:

  1. Yazinizin sonunda Yunus'un "sevelim, sevilelim, bu dunya kimseye kalmaz" diye de ekledim ben de.

    8 Mart klisesi yazilarindan farkli,kucaklayici bir yazi olmus sizinki ve ben de oyle dusunuyorum. Gerisi cidden "zorlastirici" hem hayati hem anlayisimizi.

    Tesekkurler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yunus Emre'den, Pir Sultan'dan sonra geldiğimiz nokta üzücü. Sevmek bile lütuf oldu artık.

      Bir şekilde öz eleştiri getirmemiz lazım. Zira dün akşam bulunduğum bir mekanda, o klişe ve hatta bence incitici bir "kadınlar günü tebriği"ne maruz kaldım. Hemcinsim şöyle diyordu, "kadınlar, bizim kadınlarımız, analarımız, ablalarımız, bacılarımız..." Devamını herhalde tahmin edersiniz. Bu vurgulanmak istenen aidiyet aslında kendisinin güya eleştirmek istediği kadına şiddet uygulayanların, kadını malı olarak görenlerin de çıkış noktası aslında.

      Çok fazla vurgulanmamakla birlikte bu günde trans kadınların haklarının da altının çizilmesi gerekiyor. Onurlu bir şekilde toplum içinde hepimizle birlikte ofislerde mağazalarda dükkanlarda eşit şartlarda çalışabilmeleri için ortam sağlanmalı. Çünkü tüm bunlar, bir büyük yaşam hakkı şemsiyesinin parçaları. Kadını erkeği kedisi köpeği. Hiç farketmiyor. Varız, çünkü bir bütünüz.

      Ben teşekkür ederim :)

      Sil