Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

27 Ocak 2022 Perşembe

Neil ve Ben


Bazen listelerimi özlesem de Spotify kullanmama kararım geçerli.
Buna bir diğer gerekçe daha eklendi.
Geçenlerde babamız Neil Young, firmaya rest çekti.
Joe Rogan'ın aşı karşıtı Spotify podcastlerini kafaya takan Young, "ya ben, ya o" demişti.
Spotify'dan gelen açıklamaya göre sanatçının katalogu kaldırılmaya başlanacakmış.
Böylece Neil Young, streaming gelirlerinin 60%'ını yitirecek.
Şimdi çıkıp bana diyebilirsiniz,
"Ya sen, iptal kültürüne, sansüre mesafeli olan birisin,
Neden Rogan'ın podcastlerini görmezden gelmiyorsun."
Mesele şu, bir yanda bilim var, öte tarafta komplo teorisi.
Hiç şüphesiz sansürden taraf olmam söz konusu olamaz.
O yüzden podcast'ler kaldırılmalı diyemiyorum.
Fakat bahsi geçen o podcast'lerin başına bir uyarı koyulabilir.
"Şüpheli içerik" gibisinden. Bilimsel verilerle çelişkisini ortaya koyabilirler.
Sonuçta mesele halk sağlığı.
Joe Rogan'ı tanımıyorum.
Ama anladığım kadarıyla Amerika'da güçlü biri.
(Wikipedia'da yazana göre kendisi av savunucusuymuş - hiç şaşırmadım)
Haliyle yüzlerce insanı aşı olmaktan caydırabilir.
Spotify temsilcisinin açıklaması şöyle:
"Dünyanın tüm müzik ve ses içeriklerinin tüm Spotify kullanıcılarının erişiminin
Olmasını istiyoruz. Bu da beraberinde büyük sorumluluk getiriyor
Hem dinleyicilerin sağlığı hem de üreticilerin özgürülüğü arasında denge oluştururken.
...başından beri Covid içerikli 20 bin içeriği kaldırmış bulunmaktayız."
Aslında makul bir açıklama ama günün sonunda Rogan içerikleri hala orada.
Oturup dinlemediğim için yorum yapamıyorum.
Fakat senelerin müzisyeni bu kadar hiddetlendiyse muhakkak ortada tutarsız bir yayın vardır.
Neden o içerikler kaldırılmadı, Neil Young katalogu kaldırılacak,
Kafada deli sorular.
Biraz rakamlara girelim.
Wikipedia'nın verilerine göre, bir taraf podcast başına 11 milyon dinleyici çekerken
Yılların şarkıcısı aylık sadece 6 milyon dinleyiciye ulaşabilmiş.
Demek ki güzel müzik, komplo teorileri kadar ilgi çekmiyor.
Şaşırmadık.
Neil Young, kendimi bildim bileli "sinirli"dir.
Politiktir. Çevrecidir. Aktiftir. Dobradır.
Özellikle son yıllarda çevreci tarafı öne çıkmakta.
Haliyle böylesi bir çıkışı ancak kendisi yapabilirdi.
Kendisi söz verdirmişti seyircisine
Who's Gonna Stand Up and Save the Earth şarkısıyla.
O gece gözlerimize baktı, üstünde kocaman "Earth" yazan tshirtüyle:
"Yabanı koru, geleceğin çocuğu,
İnsanın açgözlülüğünden toprağı koru
...Bitkileri koru ve toprağı yenile
Yeşile geç ve dünyayı kurtar."
Şarkının sonunda "kim çıkıp dünyayı kurtaracak" dediğinde
"Sen, sen" diyerek her birimizi göstermişti.
Gerçekten haklı.
İklim krizi bireysel ölçekte başlıyor, devletlere, kıtalara yayılıyor.
Ama bu başka bir yazının konusu.
Geçen yaz dünya cayır cayır orman yangınlarıyla kavruldu. Ciğerlerimiz yandı.
Beri tarafı seller aldı önüne kattı götürdü. İçimiz burkuldu.
İşte sanatçı da bunu soruyor.
Yarının çocukları yangınlar ve sellerle boğuşmak zorunda mı?
İklim krizine nasıl dur diyebiliriz?
Dahası bunu diyecek bugünün bizleri değil mi?
Her bir ağaç kıymetli.
Her bir can vazgeçilmez.
Doğaya tüm insanlığın sahip çıkması bir vazife.
Onun suyunu içiyoruz, onun havasını soluyoruz, onun besinlerini tüketiyoruz.
İnsanlık vazifenizi unutmayın.
O suya kapılan köpeğin, o alevde mahsur kalan rakunun
Karşısında bir şey hissetmemek, düşünceye dalmamak, mümkün müdür?
Neil Young insanlık mirasıdır.
Hala bizlerleyken kıymetini bilmeli. Varsın platformlar kaldırsın. Şarkıları yüreklere kazılıdır.

10 yorum:

  1. Bir yandan hak verdim ama bir yandan da kapitalist düzenin elimize tutuşturduğu “hadi oyna oyalan” dediği şeylerle oyalanmaktan başka çarem yokmuş gibi hissettim okurken ne yalan söyliyim. Ve bir anda sol kolumdaki aşı yerim sızım sızım sızladı “hoşt köpek” dedi. Bu yaz kıçımı gezdiricem diye yediğim ama sonradan pişman olduğum iki doz biontech aşım yakamdan tuttu!
    Bişeyler yedik ama ne yedik? Farkında mıyız? Bilmiyoruz.

    Ama şunu da biliyorum ki değer çok başka bir konu. Bugün en basitinden örnek verelim, girdiğim bir cafede bile pop adı altında çöp şeyler dinliyoruz, müzik diye yutturuyorlar ve ben dünyanın neresine gidersem gideyim bu zaaftan kurtulamıyorum. Halbusi tabiat Ana bize çoktan kol kanat germeyi bıraktı. Yolun sonunda olduğumuzu söyleyen birileri her zaman taş yiyecek, belki daha çok ilgi çekecek ama, en kalitelisi kimse dinlemeyecek.... sad story.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Açıkçası ben de global ilaç firmalarına mesafeli duranlardanım ama pandemi sürecinde maske mesafe ve aşı harici bir diğer çözüm yokmuş gibi duruyor. Üçüncü dozunu da yaptırmış biri olarak şüpheciliğimi her daim saklı tutuyorum :)

      Pop müziğe temelden karşı değilim aslında ama mesele layıkıyla yapılıp yapılmadığı. 2010'lardaki elektropop furyasıyla birlikte pop dediğimiz müziğin bitkisel hayata girdiğini düşünüyorum. 60'ların veya 80'lerin pop anlayışlarına oranla çok kısır ve ruha hitap etmekten uzak. Daha fenası bence doğanın bize karşı olan duyarsızlığı. Romantizm çıkarmayı sevsem de gerçekler farklı. Doğa ne bizden intikam alıyor ne de bizi koynuna sokuyor. Biz sadece doğanın çevresinde geziniyoruz gibi hissediyorum. Haliyle de bu ilişki alabildiğine karşılıklı duyarsızlıklar temelinde kurulu :/

      Sil
  2. Hay Allah, çok haklısın..
    Sansür, iptal kültürü hakkında da, çevre konusunda artık zamanımızın kalmadığında da çok haklısın..
    Hele aşı karşıtlığı konusunda..
    Gel gelelim ifade ve eylem özgürlüğüne inanıyorsak seçim hakkımız yok. Herkes ne kadar saçma ve yanlış da olsa fikrini ifade edebilmeli, bunun karşısında diğer insanlar da kendi fikirlerini söylerler ki söylüyorlar, oldukça fazla sayıda aşı yanlısı program da var. Biz bunları dinler, zeka seviyemiz, inancımız, görüşlerimiz doğrultusunda kararımızı veririz. Doğru ya da yanlış. Bu bireysel bir karar. Sonuçları toplumu etkiliyor haklısın ama demokrasi bunu gerektirir, "yanlış yapma ve bu nedenle zarar görme hakkı"nı yani :((
    Sana %100 katılıyorum, hatta diğer insanlar için ufacık çocuklarımı da aşılattım ki çocuklar için aslında tehlikeli bir hastalık değil ama onlardan başkasına geçip de başkasına zarar verme olasılığını göze alamaz benim vicdanım. İnşallah ilerde pişman olmam bu idealistliğimle.. Ve senin gibi ben de çok öfkeliyim aşı karşıtlarına, gereksizce uzadı bu pandemi onlar yüzünden ama insanları korkularından, güvensizliklerinden ötürü suçlayamayız. Onları ikna etmeye çalışırız, önlerine kanıtlar süreriz en fazla.. Ama zorla kendi doğrumuza çekemeyiz..
    Spotify bence de çok büyük yanlış yaptı bu yayınları bünyesine katmakla ama işte ticari kafa, sonuçta onlar için önemli olan sayılar ve para. Sana saygı duyuyorum, açık söyleyeyim beni de düşündürdün, bir soru işareti ektin kafama. Şimdi ben burdan çıkar düşünür, kendi doğruma ulaşırım, işte olması gereken tam budur..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle hemfikirim dediklerinizde. İyi ki bu süreçte çocuğum yok diyorum zira ne yapardım hiç bilmiyorum. Aynı içgüdüsüel dürtüyle, insanlara bulaştırmamaları adına, gider mutlaka yaptırırdım ama içim içimi de yerdi, "dilerim ileride bir yan etkisi görülmez" diye. Sonuçta senin bedenin değil. Çocuğun kendi bedeni, onun sorumluluğunu alıyorsun. Yaşamak da böyle bir şey sanırım. Kar zarar hesabı yapıp risk almak. Aşı yaptırmak her şeye rağmen içlerinde en makul seçenek gibi duruyor. Yine de bazen dünyada dillendirilen zorunlu aşılama önerilerine soğuğum.

      Podcastler bence de yasaklanmamalı (en azından çok ciddi bir yanlış yönlendirme yoksa) ama mutlaka bir uyarı eklenmeliydi. En azından dinleyenler temkinli olmalarını anlardı. Maalesef bugün internette her gördüğünü okuduğunu doğru kabul eden bir kitle var ve sayıları inanılmaz.

      Açıkçası daha önceki Spotify mevzuları beni doğrudan ilgilendiriyordu. Çünkü müzisyenlerin hakları söz konusuydu. Ama bu gelişme de tuzu biberi oldu ve "acaba.."larımı dindirdi. Artık geri dönülecek bir platform değil benim için. Bir gün podcast yayını yaparsam bunun adresi Apple :)

      Sil
    2. Evet okudum bugünkü yazını da, hak verdim sana. Podcast yaparsan lütfen haber ver, dinlemek isterim.
      There is no end to human stupidity ;)

      Sil
    3. ne efsane olur ama müzik üzerine podcast yapsan müzik konusunda ufkumuzu nasıl açarsın bence de bir düşün bunu :))

      Sil
    4. Demo yapıyorum. Üstünde çalışmalar sürüyor bakalım :) İyi bir tema bulmalı ve düzene oturtabilmeli. Gönülden istediğim bir şey. Haliyle iyi olmak zorunda.

      Sil
  3. Neler oluyor şu garip dünyada? Her gün şaşırmaktan yorgunum. Her gün farklı bir günden, ağzımıza verilen sakızlar..Çiğne babam çiğne..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir yeni güne de şaşırmadan uyanabilsek :)) Dünya halinin sürprizleri bitmiyor.

      Sil