Beni Billie kadar yoran kim var diye düşünüyorum. Çıktığı günden beri
herkes onu konuşuyor. Zevkine güvendiğim dostlarım onu bana öneriyor.
Grammy'leri kucaklıyor. Youtube'un algoritmasından fırlıyor. Billie her
yerde! "What do you want from me? Why don't you run from me?" (benden ne istiyorsun, neden benden uzaklaşmıyorsun). Şarkı isimlerini küçük harflerle, albüm başlığını ise kocaman harflerle yazarak benim gibi takıntılı birini sinir eden Billie Eilish,
2019'dan beri kara listemde(ydi). O baygın bakışları,
yaşının getirdiği ergenliği derken beni kendinden
uzaklaştırdı durdu. Baya sinir oluyordum.
Bad Guy iyi bir şarkı. Akılda kalıcı ve beni bile ele geçirmişti.
Bad Guy'dan sonra ise hiçbir şarkısına ısınamadım. Sonra James Bond için
kaydettiği No Time to Die çıktı. Bir durakladım. Sonra bir internet konserinde Eivor, i love you
şarkısını yorumladı, ben o gece bittim. Parça pinçik oldum. Şarkının
sahibinin Billie olduğunu görünce "ulan Billie" diyip ilk albümüne
tekrar döndüm. Bu kez ilomilo, listen before i go ve my strange addiction şarkılarına sardım. "Bu işte bir bit yeniği var" diyip daha eskilere gittim.
Six Feet Under'ı çok sevdim. Defalarca döndürdüm. lovely efsane. Karda kışta dinlerim. Bir arkadaş tavsiyesi ile bulaştığım everything i wanted muazzam. Kör göze parmak misali isim verdiği WHEN I WAS OLDER'ı
da şans eseri bulup dinledim. Çok beğendim. hostage, Bitches Broken Hearts, derken feci sardım. Yatıyorum kalkıyorum Billie!
Sonra sıra yeni albüme geldi.. ama onu bu yazıda konuşmayalım.
Gelin şimdi benim Billie Eilish'imi tanıyalım. Herkesin Billie'si kendine. Bu yazıda sadece sevdiğim Billie şarkılarından on tanesini seçtim. Şunu farkettim ki depresif şarkılarını çok daha seviyorum.
10) listen before i go
Sözlerini yok sayıyorum. Dikkat etmemeye çabalıyorum. Sonra bir "sorry" takılıyor kulağıma istemsizce keyfim kaçıyor. "Eğer bana ihtiyacın olursa, görmek istersen, acele et, yakında ayrılıyorum."
9) WHEN I WAS OLDER
Ninni gibi başlayan bu şarkısı neden tutmadı anlamadım. Oysa en meşhur birçok şarkısından daha vurucu diyebilirim (Finneas'ın da en iyi işlerinden). Atmosferik. Özellikle o girişi. Çoğunluğun aksine ben autotune'u seviyorum; yerinde kullanıldığında.
8) Your Power
Vokal konusunda geriye giden Billie (son albümü midesinden okumuş) neyse ki şarkı sözü yazarlığında biraz ilerlemiş. İlişkilerde kişiler gücünü bir diğerini dibe çekmek veya onun canını yakmak için kullanmaya başladığı an o ilişki çoktan zehirlenmiştir; şans vermeyin yolunuza bakın.
7) Everybody Dies
Yeni albümü ilk dinlediğimde şarkı bitmeden bu şarkıyı on beş kişiye falan paslamıştım (mutlaka dinlemelisin notuyla). Billie'nin şarkı sözü yazarlığını zayıf bulsam da şimdiye kadar yazdığı en iyi sözlerden. Finneas da maşallah harika bir düzenleme yapmış (yetenekli çocuk). Ne derler bilirsiniz, "bir gün hepimiz öleceğiz, sürpriz, sürpriz".
6) bad guy
Kötü çocukları değil, iyi şarkıları sevin.
5) everything i wanted
Bunu rahmetli Chromatics cover'lasa tadından yenmezdi. Gece vakti, neon ışıklar, arabada giderken elini camdan çıkarıp teninde rüzgarı hisserken dinlenilecek şarkı. Film gibi hissettiriyor.
4) lovely
Karla özdeşleştirdim bunu. Oysa daha bir kış bile dinlemedim henüz. Siz yine de kar yağışlı bir gece düşünün. Cam kenarına oturmuşsunuz. İşte öyle bir şarkı lovely. Ve çok kalp kırıyor. Khalid de ne yetenekli çocuk. Ne zaman düet yapsa on ikiden vuruyor. Ama bu şarkı beni vurmadı, süründürdü. O son bir dakikasında on beş kere ölüp dirildim.
3) i love you
Akustik gitarınızla bir gece vakti buna eşlik edecek kadar hüzünlenmeyin olur mu.. Benim gibi. Ama oluyor işte. Siz yine de geceleri dinlemeyin. Binlerce kilometre uzaklıktaki iki kalp, gece vakti bu şarkıyı dinlerken karşılıklı ağladı durdu. Uzun zamandır perişan olmuyorduk. Saol Billie.
2) Six Feet Under
Bu şarkıyı ilk dinlediğim geceyi hatırlıyorum (kızı herhalde hep gece vakitleri dinliyorum onu farkettim şimdi). İsmini görüp acaba benim diziyle alakası var mı diye heyecanlanmıştım. Malum en sevdiğim dizi Six Feet Under'ın yeri ayrı. İlgisi yokmuş. Sorun değil. Böylesi güzel. Kendisi on beş yaşındayken kaydetmiş. Düşünüyorum o yaşta ben napıyordum. Sizi bilmem ama bence Billie bu çıtayı düşürdü. Bugün ne dediği anlaşılmayan, ağzında geveleyen, uyuşuk vokali yerine bu temiz ama hüzünlü sesi duymak istiyorum. Biten aşklara gelsin şarkımız.
1) No Time to Die
Ben bahsettim mi acaba, sıkı bir Bond takipçisiyimdir, özellikle de müziklerinin. 2020 karantina döneminde tüm Bond filmlerini en baştan salim kafa seyrettim (ama ayıp edip bu şarkılar hakkında tek bir yazı bile yazmadım değil mi). Karantina sürecinin uzaması neticesinde 150 kere gişe tarihi değişen ve akibeti iyice bulanan No Time to Die'ın şarkısı ilk yayınlandığında nedense sevilmedi. Öyle ki bu serinin efsane ismi Shriley Bassey bile olaya dahil olarak Billie'ye destek oldu kendince. Ki haklıydı. No Time to Die bence en iyi Bond şarkılarından biri. Ne bekleniyordu bilmiyorum. Ama bu işin belli kriterleri var. Orkestra ve gizem gibi. İkisi de mevcut burada (mesela çok sevsek de Madonna ve Chris Cornell'in şarkılarında bunlar eksikti). Bir Skyfall değil. Bir Goldfinger hiç değil. Fakat bu onun suçu değil ki. Akla ilk gelen bu şarkıları seslendirenlerin doğuştan güçlü sesleri var. Oysa burada on sekizine yeni girmiş görece eğitimsiz bir ses var. Shirley Bassey ile karşılaştırmak zaten abes. Kadın kim çıksa karşısına onu mindere serecek bir güce sahip (seksen yaşında bile!). Beyazperdede dinlemek istiyorum.
Bayılıyorum kendisine. Ergen mergen ama 40 yaşındaki bi kadını bile hayran bıraktıysa…
YanıtlaSilSeçimlerin çok iyi gerçekten!
Sen yazmasan dünya yıkılsa haberim olmayacaktı. Sadece şunu söyleyebilirim tam da müzik altı olmuşken; söze, besteye, ona buna gerek yok, hiç anlamadığım bir dilde bile söylese fark etmez. Sadece konuşsa da kabülüm:) Abi bi söyleyiş bu kadar mı huzur yaratır; masal gibi ya:)
YanıtlaSilBenim de ihtiyacım olan şey buymuş :)) Son günlerde sık sık dinliyorum kendisini.
Sil