Birkaç aydır akşamları uyumadan önce Youtube'taki Madonna tepki videolarını izliyorum (normalde hiç sevmediğim ve anlamlandıramadığım bir video türü, biliyorsunuz). Sabahlara kadar Madonna dinlemeyi çok özlediğimi farkettim; ama bir yandan da başka insanların (özellikle gençlerin) müziği hakkında bugün neler düşündüklerini merak ediyorum. Dolayısıyla böylesi bir sosyolojik deneye giriştim. Ve şunu bir kere daha anladım, genç insanlar Madonna'yı tanımıyor. Aslında tanısalar ve "yaş"ına takılmasalar müziğini gerçekten sevecekler. Video sahiplerinin neredeyse tamamı ilk defa gördükleri şeyler karşısında hayret ediyorlar. Girl Gone Wild mesela çok seviliyor. Music'e, Hung Up'a bayılıyorlar. Özellikle Erotica'nın klibi herkesi şaşırtıyor (ilk izlediğimizde biz de şok olmuştuk yalan yok çocuklar). 2020 dünyasında artık seks tabularının kalmadığı düşünülse de birçoğu klibin bugün bile yapılamayacağını düşünüyor ki doğrudur. Peki ne yapmalı da Madonna ismini geleceğe taşımalı, 2000'ler jenerasyonlarına onu nasıl sevdirebiliriz?... Kendim sordum kendim yanıtladım.
Müziğini nasıl tanımlamak gerek?
Madonna, müziğinde hiçbir zaman devrimci olmadı. Evet, sahne performansı ve klip konusunda devrimciydi. Biricikti. Bugün bile otuz sene öncesinde yaptığı şovları izleyince insanlar afallıyor (inanmazsanız tepki videolarına bakın). Bu sene otuzuncu yaşını dolduran VMA performansını düşünüyorum.. Vogue performansını belki elli belki yüz elli defa silbaştan izlemişimdir. Ama inanın bugün izlediğimde hala gözlerimi alamıyorum. Öyle bir enerji. Madonna sahne konusunda hem öncü hem yenilikçi biriydi. İddia ediyorum, bugün el üstünde taşınan nice pop ikonlarının ezici çoğunluğu o şovların yanına bile yanaşamaz. Tüm eğlence ve estetik anlayışlardaki değişime rağmen bugün hala Blond Ambition turnesinden tutun da, MDNA turnesine kadar hepsi eşsizliğini koruyor. Bir sanatçıyı makbul kılan şey de bu değil mi? Zamanı yenebilmek. Bugün bize iyi gelen pop şovları, yarın eskiyiveriyor. Mesela Lady Gaga. İlk turnelerini keyifli buluyorduk. Aradan on yıl geçince bakıyoruz, hep bayatlamış. Esprileri tükenmiş. Oysa 90'lardaki The Girlie Show turnesine bakın, Madonna, her bir köşeye ayrı bir detay sokuşturmuş. Yıllar geçtikçe define bulur gibi sağdan soldan ilginç şeyler çıkıyor. İyi ki dünya gözüyle Madonna'yı sahnede izlemişim diyorum. Henüz canavarlar gibi dans edebildiği yıllarda.
Peki sahne konusunda bu kadar devrimci olmasına rağmen müzik konusunda neden devrimci olarak nitelemiyorum?
Çünkü kendisi bir müzik türünü başlı başına sırtlayıp götürmedi veya sıfırdan yarattığı bir müzik anlayışı yok. Ama bu demek değil ki Madonna'nın müziği kötü. Madonna'nın sırrı, risk alarak doğru zamanda, doğru yerde olmaktı. 2005 yılına kadar çıkardığı albümlerin sırrı buydu. Doğru zamanda doğru hamleler yaptı. Örnek.. Hip-hop ve r&b'nin altınçağı olan seksenler sonu doksanlar başı dönemde Erotica gibi bir albüm yapıyor. İçerdiği cinsel öğelerin sınırtanımazlığı (ve zamanla kendisinden sonra gelecek bütün kadın şarkıcıların cinsellik tabularını ortadan kaldırmasıyla) başlı başına takdir edilesi olsa da müzikal olarak ne kadar yenilikçiydi?
Aslında yenilikçiydi. Şöyle ki, Madonna, yeni bir tür icat etmek yerine her zaman dönemin havasını koklayıp ona göre gerekli malzemeleri pop müziğine yedirmeyi başardı. O dönem hip-hop ve r&b tutuyordu, pop müziğine ekledi. İşin güzelliği şurada, aslında yaptığı şeyi bir başka şarkıcı da pekala yapabilirdi. Ama yapamadılar. Çünkü her zaman füzyon bir iş yapmak, eklektik bir albüm çıkarmak risktir. Tutmama ihtimali yüksektir. Pop ve hip-hop'un ayrı ayrı olarak tutuyor olması, bir araya geldiğinde de tutacağının garantisini vermez. Madonna kalibresinde olan ve kaybedeceği bir tahtı bulunan megastarlar bu riski almaktan çekindiler. Güvenli yollarında ilerlemeyi seçtiler. Madonna ise her daim risk alarak kendi pop anlayışını, dönemin farklı türleriyle zenginleştirdi (tabii her daim en doğru yapımcılarla çalıştığını da hatırlatmalı). Techno'yu, country'yi, gospel'ı, aklınıza gelebilecek daha nice müzik türünü müziğinde eritti.
"Sanatta söylenmedik bir şey kalmamıştır" derler. Katılıyorum bu görüşe. Önemli olan, sanatçının, hangi öğeleri ne ölçüde aldığı ve sonuçta ortaya ne koyduğudur. Bob Dylan neden büyüktür? Çünkü kendi deyimiyle "folk ve rock müziği aynı yatağa soktuğu için" büyüktür. Amerikan halk türkülerini, yerel hikayeleri rock müzik altyapısıyla harmanlamış ve ortaya eşsiz işler çıkmıştır. Madonna, bugün Madonna ise, sebebi yine budur. İki farklı kimyasalı, doğru oranlarda karıştırabilen ve ortaya bir patlama yerine yeni bir karışım çıkaran kimyager titizliğidir.
Neden son on yıldır bekleneni veremiyor?
Bu aslında yanıtlanması hem kolay hem zor sorulardan biri. Öncelikle şurada bir anlaşalım, Amerikan kültürü "kullan-at" üstüne kuruludur. Her daim en iyisi, en büyüğü, en genci, en güzeli, en yakışıklısı, en cafcaflısı makbüldür ve müzik dünyasnının aslan payını da Amerikan kültürü elinde tuttuğuna göre işin düğümü orada çözülecektir. Madonna, bugününün Amerikan anlayışına göre "eskimiştir". Bugünün dünyasında altmış yaşında bir şarkıcının "albenisi" yoktur. Ageism denen yaş ayrımcılığı maalesef her zamanki gibi güçlü.
Tepki videolarını izlerken şunu farkediyorum, neredeyse herkes şunu söylüyor, "Madonna ne güzel görünüyormuş". Bunu defalarca duydum. Hep geçmiş zaman kullanıyorlar. Bu şu demek, Madonna, gençlerin gözünde bugün güzel görünmüyor. 2008'den itibaren çeşitli müdahaleler geçirerek kendini "gençleştirmeye" çalışıyor. Ama anlaması gereken şey, bunun bir faydasının olmayacağı. Çünkü gençler için bir anlamı yok.
İddiamı arttırıyorum, Confessions on a Dance Floor albümünün hiç çıkmamış olduğunu düşünelim ve o albümün 2020'de çıktığını düşünelim. Sizce tutar mıydı? Bence tutmazdı. O kadar seksenler ve nostalji temalı albümler revaçta olmasına rağmen o efsane şarkılar aynı düzenlemelerle sunulduğunda bile yine tutmazdı. Çünkü gençler için altmış yaşında bir pop şarkıcısı en fazla bir nostalji figürü anlamına geliyor. Madonna artık dans edemiyor. Cildinde kırışıklıklar var. Instagram üstünde türlü şaklabanlıklar yapsa da kimseyi güldüremiyor. İmajın "her şey" olduğu bu çağda, bu engel aşılmadığı sürece dünyanın en iyi albümünü bile kaydetse iki üç aya unutulur gider. Zamanı geri saramayacağımıza göre Madonna her geçen sene birer yıl daha yaş alacak ve albenisini kaybedecek (biz ona hala aşığız, orası ayrı).
İşin sosyolojik yanı bir tarafa, bence Madonna cephesinde yapılan hatalar da unutulmamalı. Sadece genç dinleyicileri suçlamak da haksızlık olur. Yukarıda bahsettiğim "kimyager"lik marifetini 2008 itibariyle kaybetti. Bu çok açık. Hard Candy, bugün dinlendiğinde çok çiğ bir albüm gibi tınlıyor. Dahası çok fena "eskimiş" (oysa Heartbeat ve She's Not Me'yi çok severim). Bunun sebebi o albümün tamamen dönemsel, kısır bir kaynaktan beslenmesi.
Daha önceleri bir müzik türünü, a'sndan z'sine kadar şarkılarına aşılayan Madonna, o albümde, dönemin bir iki isminin müzik anlayışını almayı tercih etti. Kendini tamamen Timbaland, Pharell ve Timberlake üçlüsüne teslim etti. Karışımın bir diğer öğesi olan "Madonna iksiri"ni unuttular. Ortaya da haliyle Timberlake albümlerinin bir kopyası çıktı. Hem de ne kötü bir kopya! Öyle ki, o şarkıları bir başkası okusa ortaya yine bu çıkardı. Oysa Erotica'yı, Bedtime Stories'i ancak Madonna okuyabilirdi. Çünkü içilerinde her şeye rağmen bir Madonna ruhu vardı.
Zamanlama olarak da çok yanlıştı zira zaten o sound, o yıllarda giderek eskimeye başlamıştı. Madonna, reaksiyon vermekte gecikti. Aynı hatayı MDNA'de de yaptı. Elektropop'un patladığı yılları ıskaladı ve işin ortasına doğru kafasını doğrulttu. Ama atı alan çoktan Üsküdar'ı geçmişti.
Madame X?
Üzüldüğüm albümlerinden biri daha. Çıktığı gün de söyledim, Madame X kötü bir albüm değil. Ama sorunlu bir albüm. Gençlere hitap etmeyeceği dünden belliydi zaten; ama eski usül Madonna dinleyicilerini de etkilemekten acizdi. Madame X'in iki büyük hatası oldu. İlki overproduction düzenlemeleri, yani her şeyin gereğinden fazla kullanılması. Bu da albümün dinleme keyfini bir hayli düşürmüş. Üç şarkı sonra kafanız şişiyor. Oraya bir yaylı koyalım, şuraya autotune basalım diye diye salı pazarına dönmüş. Her şarkı, tezgahından bağırıyor. Kimse bir şey anlayamıyor.
İkinci sorunu da odak noktası eksikliği. Madonna'nın başardığı "eklektik albüm" anlayışının temellerinden biri de albümde bulunan şarkıların ruhbirliğiydi. Madame X'te maalesef şarkıların çoğunun kıçı başı ayrı yerde. Latin şarkılar, trap pop denemesi (ki bence Crave güzel şarkıydı), disko, fado.. duyan gelmiş. Bir güzel örnek vereyim, Confessions'ta Isaac diye bir şarkısı vardır. Normalde etnik dokusu olan bir şarkı ve disko konseptiyle taban tabana zıt olması gerekir. Ama öyle zekice düzenlenmiş ki, siz bir yandan dans ederken bir yandan İbranice sözlerle Ortadoğu atmosferini yaşıyorsunuz. Madame X'in şarkıları arasında böyle tatlı geçişler yok maalesef. Kopuk kopuk.
God Control faciasına da değinmeli. Rebel Heart albümünü saymazsak, son yedi senedir yaptığı en iyi işlerden biri olmasına rağmen uzun süresiyle şarkı heba olmuş. Dört dakika yirmi saniye civarı bir süreyle bitirilse tadında olurmuş. Ama gidip altı dakika şarkı kaydedersen günümüz dünyasında kimse dinlemez. Hele bir de şarkı o süre boyunca tekrarlara düşüyorsa vah ki ne vah.
Madonna gibi birinin benim veya sizin önerilerinizi dinleyeceğini beklemiyorsunuzdur. Ama yine de buraya not düşelim.. Bence Madonna'nın bu noktadan sonra yapabileceği iki şey var. Ya o eski numarasına dönerek doğru zamanda doğru türleri pop müziğe ekleyerek ilerleyecek ve insanlık için utanç verici olan yaş engelini elinden geldiğince zorlayacak (ama bence tutmayacak), ya da artık liste kaygısından muaf tutarak kendini geriye çekerek daha olgun ve kendi istediği eksende şeyler yapacak (üçüncü seçenek de bugün ilerlediği yol, yani ortayolcu davranarak kimseye yaranamamak). Ben bu ikinci opsiyondan yanayım.
Kendi üretkenlik hızı ve müzik tarihinin gösterdiği örneklere bakarak diyebiliriz ki Madonna'nın yapıp yapabileceği en fazla üç veya dört albüm daha var. Bu son kurşunlarını, yaşından ötürü kendisini "suçlayan" kesimlere şirin görünme çabalarıyla harcamaması hepimizin yararına olur. Son albümünde en sevdiğim şarkılara bakıyorum da hepsi de listeleri hedeflemeyen, daha "öz" şarkılar. Extreme Occident mesela. Bu eksene oturan yeni albümler yapsa bence Madonna markası için çok daha iyi olur. En azından bugünün dinleyicisi bok atsa bile otuz sene sonra -kalırsa eğer- müzik eleştirmenleri ve odyofiller "aa bak Madonna'nın böyle bir işi varmış" diyebilsinler. Bugün nasıl yıllar öncesinin kıymeti biliniyorsa, şuan yapacağı işlerin de gelecekte kıymetlerinin bilinmesini sağlayabilir. Madonna'nın bu saatten sonra savaşçı, mücadeleci ruhundan sıyrılıp bir numara olma kaygısı taşımaması gerek (her şeye rağmen son albümü Amerika'da 1 numara oldu). Çünkü o artık listeler üstü bir konumda. Hem Elvis'i düşünün. Elvis gibi bir "galaksi" (yıldız diyemeyiz) bile son on yılında çok sönük işler yaptı. Bu çok normal. Müzik tarihinde ilk gününden son anına kadar zirvede kalan bir solo şarkıcı yok. Herkes illa tökezler. Önemli olan yolculuğun tamamıdır. Madonna da bence bugüne kadar iyi bile geldi (o gerileme döneminde bile Rebel Heart gibi iyi bir pop albümü yapmayı başardı!). Pop tarihinde kimse onun kadar uzun soluklu konuşulmayı başaramadı. Bu saatten sonra bir şarkısı dahi tutmasa bence bir önemi yok. Otuz senelik külliyatı bir asra bedel. Kendisine rakip olarak gösterilen Lady Gaga'ya bakın. İlk albümlerinden sonrası gelmedi. Son albümünün beğenilmesi, öncüllerinin vasatlığından ötürüydü. Katy Perry? Artık tutmuyor. Lana? Artık hep aynı şarkıyı söylüyor. Madonna'nın tökezlediği ilk albüm onun on birinci stüdyo albümüdür. Düşünün. On tane sağlam albüm yapılmış zaten. Pop tarihinde var mıdır ikinci bir örneği? Ki o ayağının takılması bile kendi başarısını gölgeleyemedi ve Hard Candy, Amerika dahil bir sürü ülkede bir numara oldu (Türkiye'de dahi yirmi binden fazla kopya sattı).
(Klibin daimi olarak New York Modern Sanatlar Müzesi'nde sergilendiğini, tüm zamanların en pahalı ikinci müzik videosu olduğunu ve sufizm, telekinezi, bilinçdışı gibi konuları işlediğini belirteyim).
Baştan sona büyük bir keyifle okudum ve her yorumunda haklısın. Seninle bir Madonna forumu sayesinde tanıştık. Hayatımızdaki önemi tartışılmaz ama biliyorsun, hala oturup baştan sonra Madame X'i dinleyemedim. Mini belgesel tarzı çektiği videoda bu albüme nelerin ilham verdiğinden bahsediyor ve ben hala o ilhamdan bu nasıl çıktı anlayamıyorum.
YanıtlaSilHer şeyden önce akıl hocaları. M'in son 3 albümünü dinleyip bi sorun var demesi gerekirdi, yada çevresindekilerin. Bana bir süredir etrafına hayranlarından oluşan bir duvar kurup orada yaşıyormuş gibi geliyor. Üretmeye bu kadar hevesli biri. Umarım yakın zamanla müzikal anlamda bizi doyuran, autotune'suz doğu batı sentezi efsane bir albümle şaşırtır.
Madame X diyince bir gülme alıyor beni ahaha :D Zavallım :(
SilSen diyince şimdi aklıma takıldı. Galiba kadını 2020 yılında dinleyen sadece hardcore hayranları kaldığı için böyle oluyor. Ortalama dinleyiciler, "M ne yapsa kabulümüzdür" demeyenler artık eskisi kadar dinlemediği için objektif bir geribildirim aldığını sanmıyorum. Madame X'in bir numara olması da bunun kanıtı. Ne kadar o albümü bazı yönlerden savunsam da bir numara olacak bir tarafını da göremiyorum. Genç Amerikan LGBT dünyasına açılım yapması lazım. Youtube'tan anladığım bu. Vogue hariç bildikleri bir şarkısı yok. Kylie'yi nasıl yıllarca tek hitten ibaret gördülerse M'i de artık öyle görmeye başlamışlar.
Öhöm Selam :) öncelikle..
YanıtlaSilMadonnayı gördüm biloğunda heh işte benim konum..
Seneeee 1985 1993 arası Ben acayip bir Madonna fanıyım ..Tüm kasetleri, tüm afişleri , hayat hikayesi, saçı makyajı, giyim tarzı..Tüm şarkıları ezbere..
Bizim evin tam karşısında ileride açık hava sineması vardı..Madonnanında filmi gelmişti oraya ama nasıl biliyormusun önde binalar var sinema ekranın çok azını görüyorsun..Akşam oldu tabii ben heyecanla bekliyorum, o yarım yarım filmi nasıl heyacanla izledim bilemezsin..:) anlatırken gülümsedim şu an tabii:):)
Merhabalar :)
SilNe güzel bir anı paylaşımı. Ben de kendi ilk hayranlık günlerimi hatırladım. Posterler kasetler :)) Hey gidi. Madonna'yla büyüyen nesiller onun kıymetini biliyor.
Of! Nasıl Madonna dinleyesim geldi şu anda. Biraz blog yazısı okuduktan sonra açayım:) Bence de Madonna gençler için kasmadan kendi isteğini yapmalı. O özgürlüğü olmalı :)
YanıtlaSilDuy sesimizi kraliçe :))
SilMadonna paylaşmış olduğunuz şarkıyı keyifle dinledim gerçekten insan dinlerken keyifle dinliyor odanın içinde koşturası geliyor desem yeridir kaleminiz sağlık uzun uzun anlatmışsınız başarılarınızın devamını dilerim.
YanıtlaSilYorumunuz ve güzel dileğiniz için teşekkür ederim :)
SilMerhaba.. Yeni yıl sana yeni heyecanlar getirsin zihin, biri madonna diince tepkisiz kalmam ne mümkün? Şu ara en çok dinlediğimi bırakayım buraya; https://m.youtube.com/watch?v=YUtvUFsPA6Y&feature=emb_title
YanıtlaSilHoşgeldiniiz :) Love Profusion çok sevdiğim ve bir şekilde kıyıda köşede kaldığını düşündüğüm şarkılarından biri, görmek mutlu etti. Gitarımla bazen çalar söylerim :) Size de iyi yıllar diliyor ve müjdeyi veriyorum, bu haftasonu Madonna'lı bir yazı daha geliyor :))
Sil