Şu "evrene enerji göndermek", "secret" mecret tarzı işlerden anlamam. Astrolojiye inanmam. Fakat bazı güzel rastlantılar var bu hayatta. Geçen gece masabaşına oturmuş özlemle Jane Birkin şarkıları dinliyordum. Epeydir onu dinlemediğimi farkettim, ne ayıp. Oysa ben ona deli gibi aşıktım, hala da öyleyim. Bu kadar tatlı yaşlanan kaç kişi tanıyoruz? Ne gülüşü bozuldu, ne de duruşu. Gözlükler bile yakışıyor onun suratına. Keşke onu bir gün sahnede de izleyebilsem...
Bu pandemi dönemi bende bir korkuya yol açtı. En sevdiğim şarkıcıların birçoğu yetmişli yaşlarında ve takdir edersiniz ki riskli yaşlar. Ölümün kime, ne zaman geleceğini bilemesek de, insan haliyle biraz endişeleniyor. Eğer dünya çapındaki bu karantina birkaç sene daha uzarsa ne olacak? Bu kahramanlarımız hala hayatta olacaklar mı? Dahası, sağlıklı ve hala performans verebilecek güçte olacaklar mı? Bazı isimleri dondurup yüzlerce yıl sonra mı çözsek? (Patti Smith, hanımefendi, Françoise Hardy, Marianne Faithfull burada aklıma ilk gelen adaylar-hepsi de insanlığa armağan) En iyisi kötüyü düşünmeyelim. Hem bugün güzel bir gün. Jane'in yeni albüm çıkaracağının müjdesini vereceğim.
Kendisini biz en son, Gainsbourg şarkılarını senfoni eşliğinde tekrardan yorumlarken bırakmıştık. Sene 2017 olmalı. Birkin/Gainsbourg: Le Symphonique çok güzel bir projeydi. Döndüre döndüre defalarca dinlediğim albümlerden. Zaten ilk iş cdsini almak olmuştu (epey uzun zamandır cd de almadığımı farkettim, yoksa ben de mi streaming kabusunda boğulacağım?). Aradan geçen üç yılın ardından Jane B., yeni şarkılarıyla karşımızda. 20 Kasım günü çıkacak olan yeni albümün ismi Oh ! Pardon tu dormais... olarak belirlenmiş. İlk şarkımız da yayınlandı: yasak oyunlar!
Les Jeux Interdits, Enfants d'hiver dönemi şarkılarını andırıyor ilk izlenimiyle. Tatlı bir gitarla açılan şarkı, tıpkı o albümdeki kuzenleri gibi hareketli ve ritmik (on defa peşpeşe dinlediğimi farkettim-ah sonundaki la la la'lar günlerce kafamda dönüp duracak). Klibinde de yer yer kendisini izliyoruz (kalp kalp kalp). Bakalım diğer şarkıların tonu nasıl olacak? Jane, balladları da hareketli şarkıları da çok iyi okuyan bir vokal. Ama benim tercihim her zaman olgunluk çağında yaptığı tarzda ritmi yüksek şarkıları. Mesela Spotify'a çemkirmemin sebeplerinden biri de A la légère albümünün sistemlerinde olmamasıydı. Yani akıl alır gibi değil! Kadının en iyi albümlerinden biri ve külliyatında yer verilmemiş. Ellerinde yoksa, albümün fiziksel bir yasal kopyasını kendilerine kargolayabilirim. Arşivimden bir neferi dünya dinleyicileri için feda edebilirim (gözyaşları dökülüyor burada). Yeter ki şu albümü eklesinler.
Hadi öyleyse, söz tüm zamanların en meşhur aşığında.
Gelmişken bari kendisinin son röportajlarından birini de paylaşayım.
Anneme yollayayım videoyu, "Jane Birkin yüzünden hepimiz birer sepet alıp kolumuza taktık o seneler" :D Yalnız videoda üstündeki o ceket, o kotun kesimi ve converseler; bir kere ikon, her zaman ikon. Allahım kadın çok güzel ❤ (Tahtaya vurdum, ne olur ne olmaz :))
YanıtlaSilAmanpour da cool bir kadın olduğu için herhalde Gainsbourg'dan başka şeyler de sormuştur Jane Hanım'a diye düşünüyorum. Bulup izleyeyim bakayım tamamı varsa.
Cidden moda ikonluğu, makyaj ve saç konusunda dönemin en büyüğü olabilir, resimlere baktıkça dünyam dönüyor. En büyük tesellimse hala aklını koruyabilmesi. Bir de Brigitte Bardot gibiler var. Sağın da sağına kayıp, emeklilik dönemini saçmalayarak geçirenler. Kadına bıraksak Avrupa'da farklı tek ses bırakmaz, hepsini paketler denize döker. Çok da severdim kendisini. Niye böyle oldu :(
SilKadın da iyi sabırlı ya. Gainsbourg sualleriyle geçti ömrü. Ama sevdiği her halinden belli. Her şeye rağmen "ee yetti be başka soruyla gelin" demek yerine yüzünde hala tebessümle cevaplıyor.