Deneysel müzik grubu Soundwalk Collective, albümlerinde dünyanın farklı yerlerindeki şiirleri ve ezgileri bu yukarıdaki isimlerle birlikte yeniden yorumluyor. Haliyle her biri bambaşka bir deneyim oluyor dinleyici için (grup, yaptıkları müziği "sonic cross-continental experience" olarak yani kıtalar üstü işitsel deneyim olarak niteliyor). Bir yanda Fransız kahraman şair Arthur Rimbaud'dan dizeler okunurken, öbür yanda Afrika'dan sesler işitiyorsunuz. Sonra bir anda ambient tarzına geçiliveriyor. Su sesleri, davullar, mantralar derken ruhani bir yükselme hissediyorsunuz.
Grubun adını ilk defa, Patti'yle birlikte Nico şarkılarını yorumlarken duymuştum. Nico'nun adını bilen kaç kişi kaldık bu dünyada bilmiyorum ama Patti saolsun onun mirasını yaşatıyor. Grubun o dönem kaydettiği şarkıların sıradışılığı karşısında heyecan duymuştum ve isimlerini aklımın bir kenarına kazımıştım. 2019'un sonunda ve 2020 yılında, arayı soğutmadan, tekrardan yollarımız kesişti ve bu defa çıta daha da yükseğe çıkarılmış.
Mummer Love ve önümüzdeki aylarda çıkacak Peradam'ı ayrı başlıklar içinde değerlendirmek istiyorum. Zira şarkı şarkı incelenmeyi hak ediyorlar. İlkinde, Sufilerin izi sürülüyor. Grup çok titiz bir çalışma yürütmüş ve gerçek Sufi gruplar ve mabetlerde kayıt yapmış. Bir de bunun üstüne Patti'nin sesini ekleyin. Meksika, Etiyopya ve Hindistan gibi ülkelere gidip, sesleri yerinde takip etmişler.
İkinci albümde olan bu şarkıyı ilk dinlediğimde kalp atışlarımı hissettim ve birkaç dakikalığına farklı bir evrene ışınlandım. Beni böylesi heyecanlandıran yeni grupların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Ama gerçek müzik de bu. Seslerin peşine düşmek, evrensel olana kulak vermek. Yolları açık olsun. Şimdiden benden sınırsız kredi aldılar. Dilerim üretici ve yaratıcı olma konusunda ısrarcılardır. Müzik böyle grupların sırtında yükselecek ve geleceğe taşınacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder