Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

19 Şubat 2021 Cuma

Dehşetli Film ve Lovecraft'ın Gücü


Lovecraft
, ırkçı biriydi. Şiirlerinden mektuplarına kadar bütün eserlerine ırkçı görüşleri sinmişti. Fakat büyük bir kalem olduğu gerçeğini değiştiremeyiz. Ve benim için kendisi her daim en büyük korku yazarı olarak kalacak. Ray Bradbury, Stephen King, Ambrose Bierce, Arthur Machen, Edgar Allan Poe gibi usta yazarlar bir yana, Lovecraft hepsinden daha "arıza" bir kalem. Şöyle diyeyim, hayatımda bir korku kitabını okurken ilk ve son defa korkup kitabı bir tarafa kaldırmışlığım var. Devamını birkaç gün sonra cesaret edip getirebilmiştim (kitabı merak edenler, Charles Dexter Ward Olayı).

Onu diğerlerinden ayıran şey "dehşet" ve "bilinmezliği" merkeze oturtması. Onun hikayelerinde, romanlarında somut bir korku unsuruna pek rastlamayız. Sürekli kötücül bir "şey"in varlığından söz edilir, hissettirilir; ama açıktan gösterilmez. Betimlemelere derinlemesine yer vermez. Dehşetin boyutunu kurgulamak okuyucuya düşer. Mesela ilk okuduğum eserlerinden Deliliğin Dağlarında adlı kitabının sonunda bir canavardan bahsedilir ama tam olarak nedir, ne değildir açık edilmez. Ama öyle katıksız bir korku pompalanır ki siz gerçekten bir şeyin orada olduğunu sanırsınız. Lovecraft'ın gücü buradadır. Veya en sevdiğim kısa öykülerinden Erich Zann'ın Müziği'nde karakterimiz pencerenin ötesinde "karanlık"la yüzleşir. Ama bu karanlığın gerisinde neyin yattığını öğrenemeyiz. Oysa o kadarcık bir tekinsizlik bile okuyucuyu dehşete düşürmeye yeter. Kozmik korku denen bu tür, haliyle beyazperdeye uyarlanması epey güç. Zombi öyküsünü filme çekebilirsiniz. Korkunç palyaçolu filmler yapabilirsiniz (It'in düzgün bir uyarlaması hala yapılamadı-hiçbirini romanın yanından geçemez). Ama bu kozmik korkuyu sezdirerek yansıtabilmek güç. Sinemanın mayasına aykırı.

Fakat yıllar boyu Lovecraft uyarlamaları çekildi. Birçoğu konuşulmaya değmeyecek yapımlardı. İçlerinde elbette Re-Animator gibi iyi örnekleri vardı. Ama iki üç tane daha sayabilir miyiz, emin olamıyorum. Ne mutlu ki, geçtiğimiz sene "nihayet" iyi bir Lovecraft uyarlaması yapıldı ve bu hiç beklemediğim bir kadronun elinden çıktı. Uzun yıllardır kaydadeğer filmi bulunmayan Richard Stanley yönetiminde, başrollerini Nicolas Cage ve Joely Richardson gibi çok sevdiğim ama son yıllarda birbirinden kötü filmlerde rol alan oyuncuların paylaştığı Color Out of Space, Re-Animator'dan sonra çekilmiş en iyi Lovecraft uyarlaması olarak tarihe geçti.

Color Out of Space, Lovecraft'ın en sürreal ve uyarlamaya uzak eserlerinden biri. Hangi akla hizmet bu projenin altına imza atmışlar bilmiyorum; ama iyi cesaret. Çünkü kağıt üstünde, ilk bakışta batmaya müsait bir iş. Ancak Stanley, öyle bir film çekmiş ki.. bizlere alkışlamak düşüyor. Hem Cage'in performansı da çok iyi. Kendisi için "bitti" diyenler bu filmdeki performansına bir göz atmalı. Baba ölmemiş. Eski günlerdeki kadar iyi.

Konumuz ne? Kanseri atlatan ve bu yıpratıcı sürecin etkilerini azaltmak için şehirdışındaki bir ormanevinde yaşayan Theresa ve ailesinin yaşadığı evin bahçesine bir gece "tanımlanamayan bir cisim" düşer. Meteor benzeri bu cism, düştüğü günden (ve yok olduğu andan) itibaren bölgede garip olaylar yaşanmaya başlar. Delilik, yavaş yavaş etraflarını sarmaya başlar. Tüm bunlar yetmezmiş gibi günden güne bahçeyi ve evin dışını renkli çiçekler sarar.

Color Out of Space, neden çok iyi bir uyarlama? Birincisi, film sırtını seksenler "ucuzluğuna" yastlıyor ve nostaljik bir his yaratıyor. İki, oyunculuklar çok iyi. Üç, Lovecraft'ın sıradışı korku anlayışı eksilmeden ekrana yansıtılabilmiş. Dört, filmin ritmi, yazarın hikayelerini andırıyor ve ters bir şeylerin gelişi emin adımlarla kurgulanıyor.

Sonuç. Geçtiğimiz yılın en iyi korku filmi olan bu yapımı herkese gönül rahatlığıyla öneriyorum. Üstünden aylar da geçse, sahne sahne hatırlıyorum. Ve Stanley'nin açıkladığı gelecek Lovecraft uyarlaması filmi (Dunwich Horror'a kalkışacakmış!!!) heyecanla bekliyorum.

4 yorum:

  1. geçen dikkatimi çekti bu film imdb si düşük diye es geçmiştim demek sen öneriyorsun tekrar bir bakayım , anlattığına göre konusu bana biraz annihilation 'ı anımsattı , tek izlenebilir mi bir de onu söylesene çok korkunçsa durduk yere iş çıkarmayalım başımıza :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ufak bir dost önerisi, orada genellikle korku filmleri 5-6 bandında dolaşıyor. 6 ve üstü verilen filmler genelde iyi diyebilirim :) 7-8 verilen korku filminin sayısı epey azdır. Kuzuların Sessizliği veya nuh nebiden kalma klasikler.. İnsanlar nedense korku filmlerini saymıyor. Hor görüyor :( Filme gelirsem, korkunç değil ama rahatsız edici. Bittiğinde "neler oldu ya" dedirtiyor. Lovecraft okuması önerir miyim işte onu önermem, insanı korkutuyor :D

      Sil
  2. Hiç Lovecraft okumadım. Bizim Orhun çok sever.
    Filmi de izlemedim Gönül rahatlığıyla öneriyorsun madem, izleyeyim ben bunu. Eşimi de izlemeye zorlayayım ki korkmayayım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah durduk yere tatları kaçırmam :D Çok korkunç olduğunu söyleyemem fakat iyi bir uyarlama ve Lovecraft'ın ruhunu iyi yansıtıyor. Orhun da mutlaka duymuştur bu uyarlamayı, 2020'de epey konuşuldu. Bence en iyi Lovecraft denemesi olmuş (Re-Animator'la birlikte) ki yönetmenin Dunwich Horror filmini merakla bekliyorum :O

      Sil