Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

29 Ağustos 2018 Çarşamba

Yolda

Hasta hasta bana yazı yazdırdılar.

Ekşi Sözlük adlı platformda ilginç bir tartışma dönmekte. Konunun üst başlığı, "gezip tozmayı kutsallaştıran yeni nesil". Tahmin edeceğiniz üzere gençler yerden yere vurulmuş. Şu kadar ülke gezdim demek hava atmak içinmiş, kitap okumazlarmış, falan filan. Can sıkıcı bir başlık çünkü gençlerin her şeyine karışmaktan usanmayan bir kesim var. Öncelikle size ne ?

Kabul ediyorum, bir kesim var ki onlar gezmekten ziyade sadece orada varolup fotoğraf çekip hikaye atmak için para dökmekte. Instagram müptelaları. Müze gezmezler, sokaklarda kaybolmazlar, insanlarla ilişkiye girmezler. Varsa yoksa kare çekme derdindelerdir. Evet böyle insanlar var aramızda. Fakat yine de ne kadar eleştirmeliyiz ? Hiç yoktan iyi değil midir ? Bu kişiler diğer şehirlere veya ülkelere gitmeseler ne yapabilirler ? Kafelerden hikaye çıkarırlar. Bunun kendisine bir katkısı var mı, yok. En azından insan başka şehir veya ülke gördüğünde iyi kötü bir görüş sahibi olur. Ama eksik olur ama fazla.

Thy'nin hazırladığı bir video var. Ne yalan söyleyeyim çok hoşuma gidiyor (buradan izleyebilirsiniz). Yolda olmak insanın kendi sınırlarını tanıması demek. Vücudunu tanıması, ruhunu tanıması, nereye kadar ilerleyebileceğini görebilmesi. Çünkü yoldayken kontrol tamamen sizin elinizde değildir. Korumasızsınızdır. Ve her duruma göre bir refleks geliştirmek zorundasınızdır. İnsanlarla iletişim içinde bulunmalısınız, sıcağa veya soğuğa dayanmalısınız, yükseklere çıkıp yerin altlarında gezmelisiniz. Hep bir kendini sınama hali. Yolda olmak olgunlaştırır.

Bu dediklerim Instagram çocuklar için bile kısmen geçerlidir. İyi kötü onlar da yolda kendilerini tanırlar. Keşke gittikleri o yerin kültürünü, yemeğini, dilini, yaşam tarzını olabildiğinde öğrenmeye çalışsalar. Fakat yine de hiç yoktan iyidir. Bırakın gezsinler. Bırakın Doğu Ekspresi'ni keşfetsinler. Salda Gölü'nü, Bangkok'u, Prag'ı,... Gezgin değil turist bile olsanız size ucundan kıyısından bir şeyler katar. Herkesin kendileri gibi değişime kapalı yetişmelerini isteyenler olabilir. Dinlemeyin. Gidin ve gezin.

Ben şu kadar ülke gördüm bunları yaptım şunları ettim demeyeceğim. Kendi halimde elimden geldiğince gezmeye çabalıyorum. Ama Türkiye hudutları ama dışı. Ölene kadar da durum vaziyet elverdiği sürece gezmek isterim. Çünkü gezmekle okumak farklı şeyler. Şimdi ikisini karşılaştıranları da çok eleştiriyorum. Çünkü ikisi tamamen farklı şeyler. Hem okumalı hem gezmeli. Birisi diğerinin tamamlayıcısıdır. Yerine asla geçmez.

Yorumlar arasında biri çok hoşuma gitti, hemen paylaşayım.



Gene sinir olduğum bir takım insanlar var. Siz eğer yurtdışını geziyorsanız "yurdumuzu bitirdin de oralara mı geldi sıra" diyenler. Bakın, elma ile armut bir mi ? Değil. Bir Mardin daha var mı ? Yok. Ama bir Kahire daha da yok. Kyoto bir. Alaska bir. Her yer biricik. Keşke imkanımız olsa da hepsini görsek. Yurtiçini bitirmeden diğer ülkeleri gezmek neden ayıp olsun ? Hepsi görülmeye layık yerler. Ki hatrı sayılır şehir kasaba gördüm bu ülkede. Şimdi beni ilkokula döndürüp "gezsen Anadoluyuuu" dedirtmeyin. Bilakis Anadolu üstünde bulunmaktan dolayı gururlanıyorum. Tarih deseniz var. Yemek deseniz var. İnsanı çeşitli, iklimi zengin, denizleri var, daha ne olsun. Gidiyorsunuz ne ülkeler görüyorsunuz dikili taşı yok tarih adına. Ne Diyarbakır'ları var, ne Assos'ları. Dünyayı gezerken aksine ülkenizin zenginliklerini (ve fakirleriklerini) dışarıdan gözlemleyebiliyorsunuz.

Sonuç olarak gezmek tanımaktır. Kendini, ülkeni, öbür diyarları. Dünyaya bir kere geldiysek gezmeliyiz. Bu beden emanet edilmiş. Ait olduğu yere yollara vurun kendisini. Bütçenize ilgi alanınıza göre. Boşverin sosyal medyayı. Alın bir kamera, ufak bir çanta. Hepsi yeterli işte.


8 yorum:

  1. genelde bu yorumları yapan kişiler kendi gezme imkanları kısıtlı olan kişiler. düşünüyor ki ya orda ben olmalıydım o değil. oranın tarihini okudum ilgim var ama daha bir yere bile gidemiyorum adam 10tane ülke gezmiş boş boş. böyle düşünüyorlar tamamen. halbuki senin bu şansa sahip olmamana kimsenin yapabileceği bir şey yok.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Keşke herkesin imkanı olsa da gezebilse. Tüm bu kıskançlıklar çok anlamsız. Benim de maddi imkanlarımı aşan yerler var. Gitmek istiyorum ama yapamıyorum. Çıkıp da oraları arşınlayanları kötüleyemem ki. Sadece oturur onları dinlerim. Deneyimlerinden faydalanırım. Hem ben şuna inaıyorum, bazı insanlar elinin altındakilerinin farkında değil. Sigarayı bıraksa, gereksiz harcamaları kesse -hala- gezmek hayal değil bu ülkede. Tamam belki Japonya veya Güney Amerika zorlar bütçeni ama rahatlıkla Balkanlar'ı gezebilirsin. Veya Gürcistan'ı. Vize de yok. Bahane üretmekte dünya markasıyız. Boş gezen insanlar olduğu kadar suyunu çıkarıp özümseyenler de var. Toptancı yaklaşımı sevmiyorum.

      Sil
    2. herkes kendi işine baksa bi rahatlayacağız :D

      Sil
  2. İnsan doğası kendi yapamadığını başkasının yapmasını istemez. Kötüler, oysa bir fırsatı olsa aynısını yapacaktır. Günümüzde bunun o kadar belirgin örnekleri var ki burada yazmak istemiyorum. Yaşamayı bilmeyen insan, yaşayan insanı anlayabilir mi? Sanmam.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Yaşamayı bilmeyen insan" Ne güzel tespit. Maalesef yaşamaktan nefret edenler var.

      Sil
  3. İster sosyal medya motivasyonu, ister moda, ister kişisel rekor peşinde olmak. Her yaştan insan gezip, görmek, keşfetmek ve paylaşmakta hürdür. Gençleri eleştirmek yerine neden dünyanın 3/4 ülkesi bizlere vize uyguluyor üzerine tartışsak, herkes fiziksel ve finansal olarak rahatlayacak. Ayrıca gündelik hayatta yeterince bizden unsurlara maruz kalırken bambaşka bilinçte, seviyede ve düzeyde yeni ve ülke kentleri görmek istemenin hiç bir sakıncası yok. Sosyal medya çökse bile gezilen yerler hakkında yapılacak sohbetleri, belki de yazılacak kitaplar bir kaç günde çekilen çöp dizilere bağımlı kalıp, şehrindeki denizi görmeden geçen ömürden daha ilham vericidir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel ifade etmişsiniz. Ben de yakın fikirdeyim. Gezmenin kötü bir yanı olamaz zaten. Hiçbir gayesi olmadan veya sadece laf olsun diye gezseler bile yine bir şeydir. İnsan bu. Kapar. Farkında bile olmaz. Neler öğrenir bilinçsizce.

      Sil