Cher - Dancing Queen (2018)

Pop müzik nedir? Her an dinlenebilecek kıvamda, insanı rahatlatan, dertlerinden uzaklaştıracak kadar güçlü tüketimi kolay müzik. Kimileri pop müziği hiç sevmez. Ondan nefretle bahseder. Kendi fikirleri tabii ama bana sorarsanız gerçek bir kurtarıcı. Yazar Nick Hornby'nin de değindiği gibi Led Zeppelin'in soloları bitmez. Ve gerçekten insan o ruh halinde değilse çekilmez bir hal alır maalesef.

Pop sahnesinin ağır toplarından Cher, geçtiğimiz aylarda Mamma Mia'nın devam filmi için kameraların önündeydi ve filmde de Abba şarkısı söylüyordu. Hemen peşinden müjdesi geldi. Cher, Abba şarkılarının derlendiği yeni bir albüm çıkaracaktı. Tabii heyecanlandık. Dile kolay çocukluğumuzun iki ismi nihayet buluşacaktı.

Albümün şarkı listesini de öğrenince bir heyecandır gitti.

  
Dancing Queen'i dinlemeden önce aklımda nasıl bir şarkı çıkacağına dair ne kurduysam aynısı ile karşılaştım. Çünkü Cher'i de biliyorum, şarkıyı da. Aylar öncesinden kafamda birleşmişti. Kendimce "başka türlü söyleyemez" diyordum. Dediğim çıktı. Vurgusuna kadar hayal ettiğim o şarkıyı buldum.

Bangır bangır bir girişten sonra albümün ilk teklisi Gimme! Gimme! Gimme! (A Man After Midnight)'de sıra. Açıkçası vaktiyle Madonna bu şarkıdan bir parça kullanmıştı Hung Up hitinde ve o şarkıyı da çok severim; fakat ne yalan söyleyeyim Cher'in yorumu onunla yarışacak bir düzeyde. Unutmadan Youtube'daki gördüğüm şu yorumu paylaşayım:

The Name of the Game normalde pek sevdiğim bir şarkı değildir lakin Cher'in yorumunu beğendim. Orjinalinden güzel olan parçalar arasına girdi. Düzenlemesi çok derli toplu.

Düzenleme demişken, doğrusu bu albüm öylesine kaydedilmiş bir proje gibi duruyor aslında. Ben söylemiyorum. Cher'in kendisi stüdyoda farketmiş. Abba söylerken, "neden olmasın diğerlerini de söyleyebilirim" demiş ve kaydedilmiş. Keyiflik bir iş anlayacağınız. Hatta maalesef albümün bazı yerlerinde de ufak tefek özensizlikler hissediliyor. Ama yine de geneline bakıldığında kararında iyi.

Tamamen eğlence maksadıyla kaydedilse bile SOS yorumu bunun "tesadüf eseri" olamayacağını gösteriyor. Gerçekten müthiş bir yorum. Cher'in sesinin hala bu kadar güçlü kalmasını normal doğa kanunlarıyla açıklayamıyorum. Genç popçular iki nefes sonrası tıkanırken Cher'i hala "kükrerken" görmek çok sevindirici. Pop müzik sesi kötü olan şarkıcıların alanıdır diyenler biraz dinlesin. Eminim utanacaklardır.

Mamma Mia'nın girişi her ne kadar bana Halloween'i andırsa da şarkının başlamasıyla kendimi odada istemsizce şarkı sözlerine eşlik ederken buldum. Yine hunharca kullanılan autotune ise Cher'in kendi imzası. Yaşından dem vurup cinsiyetçi bir açıdan bakmak istemiyorum. Fakat cidden 72 yaşındaki bir şarkıcının şöyle gümbür gümbür işler yapabilmesi mucizevi. Galiba haklı.

Synthler ve basslarla desteklenen Chiquitita düzenlemesi ise bence albümün en iyi sürprizi. İnsana tatlı bir kıpırtı veriyor dinlerken. Yaz akşamlarını hatırlatıyor. Doksanlar latin pop furyasına da göz kırpıyor belki de. Turnede yıllardır söylemediği Dove l'amore okunursa şaşırmam. Bu şarkıya yakışır.

Orjinalindeki orkestral girişi bozulmayan Fernando'ya ufak elektronikler dokunuşlar getirilmiş. Çok da yakışmış. Fernando estetik yaptırmış. Yine kıpır kıpır. Nakarat alıp götürüyor beni.

Albüm öncesi en çok merak ettiğim The Winner Takes It All ise maalesef bekleneni veremeyen tek şarkı. Karaoke şarkılarını andıran zayıf altyapısı şarkının bütün tadını kaçırmış. Uzay havası veren manasız efektler, zayıf kalan basslar ve duygusuz Cher vokaliyle hayalkırıklığına uğruyorum. Yine de piyasadaki pop şarkılarına göre güçlü. Doksanlar havası yine burada mevcut.

Cher sanırım en iyisini albümün sonuna bırakmış. One of Us'a ne diyebilirim ki. Daha ilk dinlemede içimden bir şeyler kopardı. İşte bu kadını özel biri yapan şey bu dedim. Bir yanda disko şarkılarıyla eğlendirirken öbür yanda slowlarla gözyaşları döktürebiliyor. Yılın en iyi şarkısı desem başım ağrımaz herhalde. Etkileyici. Hem de çok etkileyici. Çöp kaçtı gözüme.

Kısacası Cher ayakta. Hem de beklenmedik şekilde iyi. Yılın pop çıkarmasına kulak verin. Biraz eğlenceyi kendinize çok görmeyin. Hayat kısa. Böyle güzel anların sayısı da az.

İyi ki varsın.

Bunları Dinlemek Lazım: Gimme! Gimme! Gimme! (A Man After Midnight), One of Us, SOS, Chiquitita