"Hepimizin keyfi yerindeydi, karışıklığı ve anlamsızlığı geride bıraktığımızı farketmiştik ve zamanın tek ve soylu işlevini yerine getiriyorduk; hareket etmek." - Jack Kerouac (On the Road/Yolda)
Değişim değişmeyen tek şey. Buna inanıyorum. Doğa, müzik, aşk, yüce bir yaratıcı ve yoldan başka da bir şeyin var olduğuna pek inanmıyorum. Muhtemelen en büyük korkum ilerleyen yaşlarımda giderek muhafazakarlaşmak. Siyasi tutuculuktan bahsetmiyorum tabii. Hayata bakışla ilgili olanından. Zevklerin değişimine, müziğin başkalaşmasına, fikirlerin gelişmesine inanmak istiyorum. 50 yaşıma bastığım gün önceki insanlar gibi konuşmak istemiyorum. Yarının gençleri karşısında nato kafa nato mermer olmak hiç istemiyorum. Bunun için her yeni gün değişim adına kaçınılmaz bir fırsat. Yenilenmek. Mevlana. Herakleitos...
Kerouac'in malum kitabına dördüncü kez başladım. Herhalde onun kadar fazla sıfırdan oturup başladığım bir diğer kitap daha yoktur. Fakat her seferinde başka şeyler keşfediyorum. Bu da beni felaket şaşırtıyor. Yıldızlara bakıp da farklı insanları görmek adeta.
Yolda olmak lazım. Oturduğunuz sırada bile. Aklınızın yolda olması gerek sürekli. Değişmek,ilerlemek ve yenilenmek.
Ortaçgil şarkısındaki gibi adeta,"ama ben değişmezsem ben olamam ki!".
Ben yoldayım. Kimi zaman fiziksel çoğu zaman ruhsal. Sizi sormalı. İyi pazarlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder