Arctic Monkeys Histerisi

Çıldırmama az kaldı.
Bir haftadır telefonlarım susmuyor; "Arctic Monkeys İstanbul'a geliyormuş".
Ne ala!
Arkadaşlarımdan ve internetten gördüğüm kadarıyla,
İnsanlar ilk defa konser görüyormuş gibi abartı bir heyecan içinde.
Hiç kuşkusuz pandemi sebebiyle ben de konser işlerini özledim.
1.5 senedir canlı performanslardan yoksunum.
Eminim ben de canlı bir konsere gidecek olsam heyecanlanırım.
Ama sanki biraz abartmadık mı?
Zannedersin The Rolling Stones geliyor.
Birileri çıkıyor, daha satışlar başlamadan, Viagogo gibi yerlere bakıp
Bilet fiyatları hakkında olmayacak tweetler atıyor.
Yok bin lira olacak.
Yok on bin lira olacak.
Benimle yazışanlara çok net bir aralık verdim:
"400'le açarlar kapıyı 600'lerde biter" dedim. 100 lira yanıldım. Hepsi o.
Tanıdığım mı var içeride? Alakası yok.
Ben yılların "kaşar" dinleyicisiyim. Sektörü de ucundan biliyorum.
Moda tabirle "hype" yaratıldı
Ve insanlar olmadık şeylere inanmaya başladı.
Sanki dünyadaki son konser o olacakmış gibi.
Bilet arayanlar, sızlananlar...
Sonra ne oldu? Biletler çıktığı gibi dakikasına bitti.
İki gün de tükeniverdi.
Hayda o büyük beklenti trenindekiler panikledi.
"Nasıl yani biz izleyemeyecek miyiz?" diye.
Valla benim tahminim turne Türkiye'den başlayacağı için ek günlerin geleceği.
Muhtemelen.
Gelmese bile şunu merak ediyorum, "neredeymiş bugüne kadar dinleyici kitlesi?"
Türkiye'de bu kadar ciddi bir Arctic Monkeys damarı mı vardı?
Tamamen sosyal medyanın gazlaması gibi geliyor.
Ayrıca şu naftalinlenmiş nostaljiden vazgeçin: "ah ah 1993 senesi".
Arkadaşlar yapmayın.
Tamam, çok özel bir seneydi, o yılın en büyükleri İstanbul'a geldi. Eyvallah.
Ama öyle bir bayat nostalji yaratıldı ki,
Sanki o günlerden beri buralar konser görmedi.
Siz belki bu işlerden uzak kalmışssınız ama emin olun ne konserler oluyor yıllardır.
Ha, aynı yaz içinde o ölçekte sekiz dokuz sanatçının geldiği çok az yıl vardır.
Ama bu demek değil ki Türkiye konsersizlikten kavruluyor.
Her şeye rağmen düzenleniyor.
Angola mı ya burası? Öyle bir ağlanıyor ki insanlar hayretle izliyorum doğrusu.
Madonna, James Brown, Megadeth, Metallica, Neil Young & Crazy Horse,
Nick Cave & the Bad Seeds, Alice Cooper, Iron Maiden, Leonard Cohen, Pixies,
Kylie Minogue, Dua Lipa, Pet Shop Boys, Elton John, The Cure, Bob Dylan, U2,
Blondie, Eric Burdon & the Animals, Ozzy Osbourne, Motörhead, Judas Priest,
Tom Jones, Whitesnake, Shakira, Jennifer Lopez, Robert Plant, Lady Gaga,
Roger Waters, Justin Timberlake, Justin Bieber...
Sadece şuan aklıma gelenler!
Hepsi son on beş yılda ülkemize geldi. Kimisi çok defa.
Yani diyeceğim o ki, bu grubu izlemezseniz sadece bir konser kaçırmış olacaksınız.
Bir şekilde yarın yine konserler olacaktır.
Eskisi kadar sık gidemeyebilirz. Biletler pahalanabilir.
Fakat bu dünyanın son konseri olmayacak.
Zorlu'yu kutluyorum çünkü son beş yıldır bizlerle çok iyi isimleri buluşturdu.
Sanatçı seçimini yapan kadroyla tanışmak isterdim.
Orada aklımın hayalimin almadığı "niş" gruplar isimler seyrettim.
Bunu dediğim için yakın arkadaşlarımdan çok sık eleştiri alıyorum.
"Vay sen orayı nasıl översin" (peşi sıra politik eleştiriler).
Beğenirsiniz beğenmezsiniz, şuan orası olmasa kışın nerede ne izleyeceksiniz?
O kapasitede sahne sayısı az.
Touché'si ayrı, Studio'su ayrı. Hepsinde bir şeyler izledim.
Keşke böylesi yerlerin sayısı çoğalsa!
Blackbox veya şimdiki adıyla Volkswagen Arena vardı.
Çok hızlı girdi. Fakat devamı gelmedi.
İlk sene getirdiği kadar büyük isimler seyrek gelmeye başladı.
Yoksa orası da çok iyi bir müzik alanı. Akustik ve atmosfer bakımından gözdem.
Çok güzel anılar biriktirdim. Keşke yine dolsa.
Ama olmuyor işte. Son gittiğim her konser yarı doluydu.
Oraları da doldurun. Daha çok grup gelsin.
Bu kadar basit.
Eğer konserlere bu kadar hasretsek, gideceğiz, destekleyeceğiz.
Orası burası demeden.
Bu kur seviyesinde hala konserler verilebiliyorsa bize düşen desteklemek.
Oradan buradan kısacağız ve bu sektörü ayakta tutacağız.
Herkes bütçesi ölçüsünde gidebildiği konsere gitsin.
Yeter ki herkes sevdiği konsere gidebilsin.
Sırf laf olsun, Instagram'a resim atabilelim diye yer kaplamayalım.