Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

14 Haziran 2021 Pazartesi

Bazı Şeylerin Sonuna Mı Geldik


Birkaç gündür okuduğum müzik haberleri neticesinde kendimi bir o duvara bir bu duvara vuruyorum, yetmiyor kendime benzin döküp yakıyorum, sönünce de camdan atlayıp geri geliyorum. Zira çok sevdiğim bazı isimlerden emeklilik sinyalleri geliyor. The Cure'la başlayalım. Robert kardeşimiz, canımız, Apple Music 1'dan Zane Lowe'a konuşmuş ve önümüzdeki albüm(ler)in grubun son albümleri olacağını söylemiş ve eklemiş "artık bunu daha fazla sürdüremeyeceğim". 2008 yılında çıkardıkları son albümleri 4:13 Dream'e kardeş gelecek iki farklı albümün kaydedileceği yaklaşık on küsür senedir bir şehir efsanesi halinde dolaşıyordu. Ama ne hikmetse gerçekleşmedi. Sonunda ortada ciddi bir gayret var. Robert Smith habire işaret fişekleri yakıyor, "albüm geliyor ahali" diye. Anlaşılan yıllardır dolanan iddialar doğru ve iki albüm birden gelecek. Birinin çok hüzünlü olduğunu söylemiş (bu yürek Wish'e dayandı bunda yıkılmaz). Diğerinin ise o kadar olmadığını belirtiyor. Vallahi biz her şeye hazırız. Gönder gelsin yeter ki. The Cure gençliğimiz ya. İnanılmaz bir grup. Onunla büyüdük resmen. Hayatımın on grubundan biridir kesinlikle. Dolayısıyla iyi bir veda olmasını çok çok isterim. İçinde iyi şarkılar olmasına rağmen 4:13 Dream ortalamanın biraz üstündeydi. O kutlu ama buruk gün gelene kadar son iyi şarkılarını döndürüp duralım (bu şarkıyı özellikle yaz geceleri deliler gibi dinlerim). Bazı grupları sadece dinlemeyiz, hissederiz, yaşarız. İşte böyle.

Diğer tatsız haber de Mylène Farmer cephesinden. Geçtiğimiz gün kısa bir teaser yayınladı ve beraberinde sonsuz tane teori ortay atıldı. Bu kısacık klipte son albümünden Au lecteur çalarken bir kuzgun gözü fıldır fıldır dönüyor ve ekranda "nevermore" beliriyor. Bu apaçık bir Poe göndermesi ve Farmer'ın Poe hayranlığı biliniyor. Albüm mü turne mi ne gelecek derken, habersiz bir şekilde yeni bir klip daha yayınladı. Bu defa kuzgunun gözünün içinde ilk turnesinden bir kesit var. Ve sonunda "hedef 2023" ibaresi çıkıyor. Turne ihtimali oldukça güçlendi. Fakat forumlarda dolaştığım ve gördüğüm kadarıyla bunun bir veda turnesi olma ihtimali hakkında konuşuluyor. Gerek kelimenin kökeni itibariyle gerek bazı "kaynaklardan" gelen işaretler ışığında. Dilerim böyle bir şey olmaz. Yaşı daha genç. Ve beni onun kadar heyecanlandıran çok az insan kaldı yeryüzünde. Ama şu bir gerçek, bu bir veda ise, yıllarca unutulmayacaktır.


Bu hayatta en çok kıskandığım erkeklerin başında gelen Bryan Ferry üstadımız da 2020 yılında verdiği konserin kaydını yayınladı. 75 yaşında olduğu düşünülürse sesindeki yorgunluğu hoş görmeliyiz. Ama hem bu demek değil ki albüm kötü olmuş. Mis gibi. Tertemiz şarkılar. Roxy'den de solo kariyerinden de çok iyi seçimlerde bulunulmuş. You Can Dance okumuş mesela. Casanova var. Hiroshima Mon Amour bile var ya... Your Painted Smile'da ben yine komalık olana kadar hüzünlendim. Seni çok seviyorum Bryan. Lütfen Lou ve David gibi erkenden ayrılma. Biraz daha bizimle kal (2014 Glastonbury performansını sayfasında paylaşarak bir kez daha bizleri mestetti).


Neredeyse on yıldır kaydadeğer bir şey yapmayan Lady Gaga, hala en iyi albümü olarak görebileceğimiz Born This Way'in onuncu yılı kapsamında gelirinin LGBT+ hakları için kullanılacağı bir yeniden baskı çıkarmaya hazırlanıyor. İkinci diskte kendi şarkılarından bazılarını farklı şarkıcılara okutmuş. Kylie Minogue da bu kadroda. Marry the Night'ı okumuş ama ben defalarca dinlememe rağmen sevemedim-sen Kylie'sin, ne işin var senin liginde yarışmayan biriyle demek istiyorum ama sonra aklıma Kylie'nin tamamen aktivist damarıyla hareket ettiğini düşünüyorum.


David'ten yadigar, bebişim Lorde'tan güzel haberler var. Nihayet yeni albümünden bir tekli çıkardı. Solar Power. Şarkının kendisinden çok kapağı konuşuldu. Lorde gibi daha oturaklı imaja sahip biri için epey cesur. Ama en azından Whatsapp'ta şarkıdan konuşurken tek emojiyle şarkıyı anıp zamandan tasarruf edebiliyoruz. Lorde'u manyak gibi özlemişim onu farkettim. Klibi evde dev ekranlara duvarlara yansıtıp yansıtıp izledim. Neden bu kadar seviyorum bilmiyorum ama küçük kardeşim gibi görüyorum. Abuk subuk bir duygusallık. Şarkıya dönmem gerekirse, evet, ilk tekli için çok güçlü bulmadım ama yazın arada tatlı tatlı dinlenir. Allah aşkına artık şu kızı konuşsun herkes.

Bénabar seven var mı aramızda? Hınzır bir şarkıcı arkadaşımız. Şarkıları genelde çok eğlenceli ve kinayeli oluyor. Seviyorum. Yeni albümü Indocile Heureux'yü dinledim. Fena olmamış. Au nom du temps perdu'yle bizi yine uzaklara baktırıyor. Yolda yürürken dinlemelik Le bain de 23h30'ı da sevdim. Albümün meşhur teklisi Tous les divorcés'nin akustik halini de buraya bırakayım. Keyifli keyifli dinlersiniz (klibi ve orjinal şarkıyı da dinleyin derim).


8 yorum:

  1. Ben ilk paragrafta kaldım galiba yahu. Niye??? Daha erken ama emeklilik için! Bazen “X ne yapıyor acaba ya hiç sesi çıkmıyor” dye düşünüp bakıyorum sağa sola sonra da “yahu bizim gruplar tek tek ya dağılıyor ya yaşlanıp emekli oluyorlar” diyorum ama nedense müzikte emekli olunamazmış sonsuza dek sanatçı sanatını icra etmekle yükümlüymüş gibi tuhaf bir algım var….

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yanlış anlaşılma olmasın, The Cure emekli olacak gibi ama Robert solo olarak devam ediyor. Neden böyle bir yola gittiler bilmiyorum ama üzüldüm. Gerçi kağıt üstünde kırk seneyi devirmiş bir grup. Ama üyelerinin yaşları genç. Bakalım nolcak :) Müzik konusunda ben de aynı düşüncedeyim. Emekliliği olmazmış gibi :))

      Sil
  2. Ememklilik isteyenin vardır sebebi diyeceğim ama müzik de bırakılır mı yahu?:)

    YanıtlaSil
  3. "Bu yürek Wish'e dayandı bunda yıkılmaz", altına imzamı atıyorum ahhahha :D Bilhassa o Trust. Haydi Trust'ı koydun o albüme, Apart'ı neden koyuyorsun? Yetmiyor To Wish Impossible Things'i de ekliyorsun. A Letter To Elise'in de bunlardan kalır yanı yok, "There is nothing else i can really do. At all." diye biten şarkı mı olur insafsızlar 😭 Açtım dinliyorum, ne güzel albüm hâlâ.

    Bu yüzden çok da üzülmüyorum galiba emekliliğe, veda albümüne filan. Vaazlarıyla ve sahte aktivistliğiyle bunaltmadı, ırkçılığıyla saç baş yoldurmadı, anlaşılan kimseyi eve kilitleyip işkence de etmemiş. Bizi "Peki ben şimdi bu şarkılarla ve bu şarkılara bağlı bütün bu anılarla ne yapacağım?" noktasına getirmediği için teşekkür ediyorum buradan. Saçlarımı kabartıp gözlerimi siyaha boyamaya gidiyorum. Comfort food diyorlar ya, şu da benim zaman zaman kaçtığım comfort look'um :D https://thecuretc.files.wordpress.com/2015/04/tumblr_nj5v2th7df1slt8rco1_500.png

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkesin gönlünde yatan bir Cure şarkısı vardır, benimki Doing the Unstuck. Nalet albümün en neşeliymiş gibi duran ama içten içe öldürücü şarkısı :D Sonrasında gelen Friday'i saymazsak bayır aşağı yuvarlanıyoruz Trust, Elise, Wish... diyerek :/

      Değil mi? Artık öyle rezil şeyler okuyor duyuyoruz ki dönemdaşlarından, şu dediklerini yapmaması bile takdir edilesi oluyor :D Fotodaki ayakkabılara bayıldım (bot mu yoksa ya) <3

      Sil
    2. HI-TEC high tops :) Şurada daha iyi görünüyor: https://za.pinterest.com/pin/463448617901921831/
      Bilmiyorum hâlâ üretiliyor mu, vallahi alırdım. Beyaz Puma aldım bir çift yüksek boğazlı, bayağı da oluyor, sevinçle giyiyorum :)

      Sil
    3. Modayla ilgi alakam :D Ben de seviyorum öyle boğazlı ayakkabıları. Şunu farkettim ben eskisi kadar rahat seçemiyorum. Yeni modellerin çoğu hitap etmiyor. Elimde olsa eskilerle gezerim ama yırtılıyor mırtılıyor olmuyor :(

      Sil