Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

20 Ocak 2021 Çarşamba

Müzik Haberleri

Phil Spector ölmüş. İlginç bir karakterdi kendisi. Rock tarihinin en özel yapımcılarından biriydi. Sorunlu kişiliği bir yana, müziğe katkısı ile daima hatırlanacak. Görkemli düzenlemeleri seven bir yapımcıydı. Bir Spector kaydı dinlerseniz onu anında farkedersiniz. Öyle karakteristiktir. Beatles, Leonard Cohen, Ronnettes, Tina Turner, Ramones hepsiyle çalıştı. Keşke sonu böyle olmasaydı; kendisi bir cinayete karışarak hayatının sonuna dek cezaevinde kaldı. Covid neticesinde de vefat etmiş. Dediğim gibi, sorunlu kişiliğiyle değil ama müziğe getirdiği farklı solukla hatırlanacak.

* * *

Sylvain Sylvain ölmüş. New York Dolls grubu ile punk müziğe öncülük etmiş, unutulmaz isimlerden. Bir süredir kanser ile savaşıyordu. Geçtiğimiz günlerde yenilmiş. Looking For A Kiss, Personality Crisis, Trash, Jet Boy gibi şarkılarla beni lise koridorlarında meşgul eden hayatımda güzel bir yeri olan bir abimizdi. Huzur diliyorum kendisine.

* * *

Guardian'da ilginç ve biraz tadımı kaçıran bir makale yayınlandı. Daimi ilham kaynaklarımdan Marianne Faithfull, Nisan'da çıkaracağı yeni albümü ve sağlık durumu hakkında konuşmuş. Okumak isteyenler için burada. Özetle şunu diyor, bu muhtemelen son albümü olacakmış, 2020 yılında geçirdiği Kovid'in etkileri yüzünden ciğerleri şarkı söylemek için uygun değilmiş. Zaten herkese göre yaşaması bile mucize olmuş (iyileştiğinde kendi dosyasında "sadece palyatif bakım" ibaresini görmüş). Ne yalan söyleyeyim, ben de hastalık haberini aldığım gün öleceğini düşünmüştüm. Çünkü yılların sigara içicisi, yıpratıcı bir hayat yaşadı vs. Ama bunu da atlattı. Meme kanserini, eroin bağımlılığını, Hepatit B'yi, intihar teşebbüslerini ve nicesini yenmeyi başardı. Gerçek bir savaşçı kendisi.

Anladığım kadarıyla She Walks in Beauty adını verdiği bu albüm "spoken word" türünde olacak. Yani şiirlerin minimal müzikler eşliğinde okunacağı bir proje. Bad Seeds'ten Nick Cave ile Warren Ellis projede yer alan isimlerden. Brian Eno da kadroda. Keats'in, Shelley'nin ve diğer büyük şairlerin eserlerini okuyacağı bu albümden büyük umutlarım var. Leonard Cohen gibi o da ileri yaşlarında en iyi eserlerini üretti. Birçokları kendisini altmışlarda yaptığı kötü pop şarkılarıyla tanısa da o da bu kayıtlardan ziyade son yaptığı işlerle hatırlanmak istediğini belirtiyor. Hakkı var. Horses And High Heels, Give My Love to London, Negative Capability (albüm incelemem), Before the Poison gibi inanılmaz albümleri varken kim ne yapsın pop şarkılarını?

Bazı konserler için "iyi ki yapmışım" diyorum, tıpkı 2015'te gittiğim Marianne Faithfull konseri gibi ( konser yazım için buraya). O gece sahnede çok zorlanmıştı. Çünkü yakın bir zamanda ameliyat geçirmişti. Yürümekte güçlük çekiyordu. Yardımcısının desteğiyle oturup kalkabiliyordu. Ama her şeye rağmen birinci sınıf bir gece tertiplemişti. Damağımızda güzel tatlar bırakmıştı. Espriler yapmıştı. Kahkalar atmıştı. Sonunda da yine görüşeceğiz diye sözleşmiştik. Ama anlaşılan vedalaşmışız. Dilerim hayatının kalan bölümünü acı çekmeden geçirir. Göz göze geldiğimiz anları düşünüp o geceyi hiç unutmamak istiyorum.

O gece bu şarkıyı söylemeden önce arkadaşı için yaptığı totemden bahsetmiş ve şarkının onun hayatını kurtardığına inandığını belirtmişti; bugün de senin için totem yapma sırası bizde.


* * *
Daha önce burada Spotify ve benzeri müzik uygulamalarına dair endişelerimden bahsetmiştim. Tekrarlamayacağım. Fakat işleri kopma noktasına getiren bir gelişme okudum. Aslında okuyalı birkaç ay oldu ama yazmak bugüne kaldı. Bundan sonra yüklediğiniz bir şarkının daha fazla dolaşımda bulunması mümkün olabilecekmiş; bir şartla, streaming'ten aldığınız ödemeden belli bir miktar feragat ederek. Bu bağımsız sanatçılar için can sıkıcı bir şey. Iron Maiden, bir şarkıdan üç kuruş az alsa koymaz. Sonuçta zaten şarkıları deli gibi dolaşımda, sürekli dinlenmekte. Fakat bağımsız bir sanatçı, butik bir grup, "üç kuruşun derdinde"dir. E ama terazinin diğer ucunda tanınabilirlik durmakta? Dolayısıyla parası olan konuşacak bu yeni sistemde ve bence bu kabul edilebilir bir şey değil. Amerika'da bildiğim kadarıyla yıllardır bu uygulama radyolarda yasak. Sizi bilmem ama bu bağımsız müzisyenlere oldukça zarar verecek bir karar ve bunun parçası olmanın anlamı yok. Haliyle tüm Spotify'la olan ilişkimi sonlandırıyorum. Bundan sonra o uygulama üstünden yeni bir liste paylaşmayacağım. Varolanlardan dinlediğiniz listeler olabilir diye hesabımı tamamen kapatmayacağım ama bundan sonra da kullanmayacağım. Yeni veya benzer isimleri tanımak isteyenler bence yine Last.FM'den şaşmasın. Hem daha iyi bir algoritması var, hem ne dinlediğinizi yine göreceksiniz.
* * *

Müziğin giderek şekil değiştirdiği ve popüler müziğin ilerleyen yıllarda zora gireceğinden bahsediyorum ara ara. Hatta bence stadyum konserleri bir on sene sonra olmayacak. Bunu açıp uzun uzun konuşmalıyız ama başka bir yazının konusu. Bugün kısa bir video paylaşmak istiyorum. Günümüz müziğinin geldiği duruma dair güzel bir içerik hazırlanmış. Videoda söylenenlerin neredeyse tamamına katılıyorum (bir tek şarkısözü yazarları konusunda itirazım olabilir). İzleyin, tartışalım (Türkçe altyazı mevcuttur).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder