Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

20 Ocak 2020 Pazartesi

Ders

Galiba hayatın en güzel tarafı hem ders vermesi hem de dersin kendisi olması. Her yeni günde ders alıyoruz bir şeylerden. Ömür boyu öğrencilik. Son zamanlarda (daha belirgin olursam son altı ayda diyelim) öğrendiğim en büyük ders şu oldu: "sakın hiçkimseye yakanı kaptırma; en sevdiğin bile olsa". Çünkü insanlar sömürmek üstüne programlanmış canlılar. Ben de öyleyimdir eminim. Kendimi başka bir pozisyona oturtacak değilim. Çok sevdiğine inandığın, kıymet verdiğin, uğruna fedakarlık yaptığın insanların bile bir yerden sonra kendini dokunulmaz ilan ettiğine şahit oldum. Ne demek istiyorum yani? O eşik bir defa aşıldı ise, bundan sonra asla geri dönemiyorsunuz.

O güne kadar iyi kötü karşılıklı bir alış veriş hali olan ilişkiniz tek taraflı bir veriş haline evriliyor ve karşı taraf sadece egosunun beslenmesini bekliyor. Beslemez de, aksine onu dostça bile olsa eleştirseniz bu saatten sonra vereceği tepkiler de sert oluyor. Çünkü o kendi gözünde "olmuş" birisi o ilişkinin içinde. Ya esip gürlüyor, ya da tam aksine alınıp küsüyor. Orta yol diye bir şey kalmıyor artık. Eskiden gülüp geçeceğiniz veya en kötü tartışacağınız bir kriz anı, yerini ya yıkıma bırakıyor ya da kırılma haline.

Aile ilişkilerinde de bunu gözlemiyorum. Fazlaca değer verip ona kendinizi adadığınızda bir yerden sonra kutsallaştırıyorsunuz onu ve o da bunu farkederek veya etmeyerek bu durumu aleyhinize çeviriyor. Pişman ediyor sevdiğinize. Emek verdiğinize. Kulağa hoş gelmiyor belki ama bireyin kendisinden başka hiçkimseye haddinden fazla değer vermemesi gerektiğine inanıyorum artık. Fazla içli dışlı olmamalı. Çünkü işin sonu sömürüde bitiyor. Ya buna katlanıp kendinizi yıpratırsınız ya da en ufak bir eleştiride, farklı bir düşüncede yıkımı göze alırsınız. Ne ilginç ki yapım gereği her şeyi pat diye söyleyen biriyim. Fırtınadan korkmam. Güneşin varlığını da, bulutun varlığını da söylerim. Bana da yine söylenmesini beklerim.

Kafamın ve kalbimin içindeki düşüncenin ne kadarını yansıtabildim bu yazıya pek emin olamadım. Ama varsa anlayan buradayım desin. Bireycilik (bencillik değil) önemli bir hayatı savunma silahı.


12 yorum:

  1. Her şeyi pat diye söylerim ben de, haksızlığa gelemem çünkü =)) sanırım doğduğumuzda zihnimiz nasıl boş bir levha ise *locke ağabeyimden biliyorum*, ayni şekilde devam etmeli hayatımız. Tabulaştırma olayının yanlış olduğunu düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnsanın evi kendi bedeni ve kendinden başka hazinesi de yok. Mezara kadar onunla. O yüzden hiçbir ilişkide kendini çiğnetmemeli. Açık sözlü olmalı hem kendine karşı hem de başkasına karşı.

      Sil
  2. Şarkı çok güzel bu arada =)) Biraz da Caz:
    https://music.apple.com/tr/album/ce-matin-l%C3%A0/1486776090?i=1486776653&l=tr

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Böyle yeni şeyler keşfetmek mutlu ediyor. Çok teşekkürler :) Keşke daha sık şarkı önerileri alsam dostlardan. Paylaşmak güzel şey. Ve şimdi albümün içinde kayboluyorum...

      Sil
    2. Rica ederim. Ne enfes albüm ama... Yazınızı okurken rastlaştık ve hemen biriyle paylaşmalıyım dedim. =))

      Sil
    3. İyi yaptınız :) Geceye renk kattı. Evde oturmuş artık ezberlediğim Latin şarkıları döndürmekten sıkılmıştım. Keşke piyano çalabiliyor olsaydım da eşlik edebilseydim.

      Sil
    4. O zaman bir öneri daha piyano demişken.
      https://music.apple.com/tr/album/gnossienne-no-4/505122052?i=505122061&l=tr
      Tiryakisi oldum ve anlamaya çalışıyorum, bu beste normal bir kafayla ortaya çıkar mı?

      Sil
    5. Debussy'i saymazsam en sevdiğim Fransız besteci Satie'dir diyebilirim :) Gerçekten sıradışı bir kafa.

      Sil
    6. https://music.apple.com/tr/album/morning-passages/1439344633?i=1439344635&l=tr
      uzun zaman olmuş :) yine şahane bi piyano parçası dinleyince aklıma zihninarkasokakları geldi de, bakın bakalım :))

      Sil
    7. Philip Glass sevgimi biliyorsunuz :)) Harika şarkı. Haftasonu güzel bir şarkı listesi hazırlayayım en iyisi.

      Sil
  3. Bencillik haricindeki Bireycilik'i sonuna kadar savunuyorum. Bunu da çocukluğumdan beri davranışlarımda yansıtabildiğim için şanslıyım. Herkesle ama herkesle mesafeli bir samimiyet içinde olmanın huzurunu yaşıyorum:) Öyle benimsemişim ki, örneğin annemden bile bireyselliğime saygı isterken, tam da dediğin gibi en sevdiklerime karşı yakayı kaptırmamak adına hareket ederken oğluma da aynı şekilde davranabilmenin gururunu yaşıyorum. O da bana yakasını kaptırmamalı. Anlatabildim mi bilmem? :) Yani sanırım bunları çok erken yaşlardan itibaren oturtabilmek önemli. Ama hiçbir şey için geç değildir, belki bundan sonra halledersin :) Zaten kimseden kopamayız, kopmayacağız fakat gerektiğinde kendimize yönelmeyi bilmeliyiz. Kişi iyi olursa herkes iyi olur. Dediğin gibi kafandaki ve kalbindekilerin hepsini yansıtmış olamazsın, bu konu çok derin çok :) Sevgiler Zihin...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de hallettim aslında. Fakat birkaç kişide yakam kalmıştı :) Onları toparladım. Zor oldu ama ne yapalım, giden gider. Kalan sağlar bizimdir :D Ayn Rand'in dediği gibi, bir başkası için ölebilrsin ama bir başkası için yaşayamazsın. Kendisini örnek vererek daha derin bir tartışma başlığı açmaktan korktuğumdan ötürü uzaklaşıyorum :D

      Sil