Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

21 Eylül 2020 Pazartesi

Sarışın

70'ler ve 80'lerin moda ikonlarından biri, punk müziğin önde gelen kadın vokallerinden, en başarılı new-wave gruplarından biri olan Blondie'nin vokalisti, CBGB'nin gediklilerinden, Joey Ramone'un kankası, Iggy Pop ve David Bowie'nin arkadaşı, MTV'de ilk defa yayınlanan rap müzik videosunun sahibi, Amerikan müzik listelerinde bir numara olan ilk rap şarkısı yine onun, John Waters ve David Cronenberg gibi usta yönetmenlerin oyuncusu..liste uzar gider. Biz kısaca ona Debbie Harry diyelim. 

Debbie Harry, geçtiğimiz yılın sonunda otobiyografik kitabı Face It'i çıkardı. Vakit buldum, okuyorum (iyi ki zamanında almışım, bu kur gidişatında kitap almak epey zor; umarım Türkçe'ye kazandırılır-dilimize birçok müzik kitabını kazandıran Kara Plak Yayınları'na duyrulur). İlginç bir hayat. Az çok kendisini tanıdığımı düşünüyordum. Pek yanılmadım. Ama ilginç anılar da yok değil. Mesela David Bowie'nin penisi hakkındaki anektod epey garip. Kitabın sonlarına doğru, 2019 yılında Havana'da verdikleri konserler serisinin bir meyvesi olan "Küba günleri"nden bir kare de var. Fotoğrafı görür görmez, benim hayal dünyamdaki Debbie Harry de bu işte dedim. Üstü açık arabada, güneş gözlükleriyle ilerleyen bir kadın imgesi oluşuyor kafamın içinde.

Makyajı, sahne enerjisi, kendine has soğuk güzelliği, doğuştan moda ikonluğu (objektifler için yaratıldığını düşünüyorum-Andy Warhol da kayıtsız kalamamıştı) ve daha birçok şeyiyle benim en derin hayranlık beslediğim şarkıcıların başında geliyor. 2014 yılında kendisini izleme fırsatımız olmuştu. Mest olmuştuk (yazım silindiği için maalesef paylaşamıyorum ama geceden bir video bırakayım, kim çektiyse iyi yapmış izlediğim en eğlenceli konserlerden biriydi; Debbie'nin sahneye Partizan marşıyla çıkması da bir enteresandı). Bazı sanatçıların resimlerine baktıkça saat su gibi akıp gider. Size de oluyor mu? Google'a ismini yazıyorsunuz ve görsellerin arasında kayboluyorsunuz. Debbie de öyle biri. Gençliği de yaşlılığı da çok fotojenik ve ikonik.

Yaş demişken. Geçenlerde izlediğim son dönemin röportajlarının yorum kısımlarında çoğu insan Debbie'nin yaşına lafı getirmiş. Evet arkadaşlar, kendisi 75 yaşında. Suç mu? Ayıp mı? Hadsizin teki bir şey demiş, "iyi ki büyükanne elbisesiyle gelmemiş". Kim size bu hakkı veriyor? Bir başkasının giyimi de, bedeni de onun derdi. Bir başkasına laf düşmez. Terbiyesizler. Birisi kırışıklarından söz etmiş. Yuh ki ne yuh. Büyük Tina Turner'ın bile yaşlandığı, hatta hastalığından dolayı sonunda ötenazi yoluna gittiği (tedavi edildi!) bir hayatta bahsediyoruz. O bile yaşlandıysa, hayat size bize ne yapmaz. Kaldı ki Debbie güzel yaşlananlardan (aksi olsa ne yazar hem, Brigitte Bardot gibi de olabilirdi-nedir?). Siz acaba 75 yaşınızda poponuzun yerini bulabilecek misiniz, sanmam. Kendisi hala dünya turnesi yapabiliyor. Pop söylüyor, dans ediyor. Gerisi laf. Hem yeni albüm olabileceğini de söyledi. Yine Johnny Marr'dan bir şarkı alacaklarmış. Bakalım.

İyi ki yaşamış, iyi ki şarkı söylemiş. Ne kadar "fahişe olsam, daha çok para kazanırdım" dese de... Alın size "yaşlı kadın". Amerikalıların ota boka havalı mahiyetinde "cool" dediklerini düşünüyorum da, bence o kelimenin anlamı Debbie Harry olmalı.

2 yorum:

  1. Ben de çok seviyorum şarkılarını, motivasyon enerji veriyor. Ve evet kesinlikle ikonik <3

    YanıtlaSil