Zihnin Arka Sokakları

"Ve en sonunda göreceğin aşk, verdiğin aşka eşit olacaktır." - The Beatles (The End) 🎵🐝💕🌻🌍🐾

6 Aralık 2018 Perşembe

Stephen King, Elvis, Soğan ve Doğu Ekspresi

Soğan keserken ağla ağla mutfakta helak oldum inanın. Gelip bir şeyler yazayım.
Yemek ve ütü kadar sevmediğim ev işleri yok. Temizlik ve bulaşığı seviyorum.

Japonya'ya gitmek istiyorum son zamanlarda ancak uçak biletleri felaket pahalı dostlar.
Öyle yalap şap gezmek de istemem. Başından sonuna ülkenin hepsini görmek lazım.
Yalnız Faroe Adaları'na uçuşlar gerçekten makul fiyata çıktı. Araştırırken inanamadım.
Hiç vize işleriyle uğraşasım olmadığı için şimdilik düşünmüyorum. Fakat mümkünmüş.

Son zamanlarda internette taktığım bir mevzuyu paylaşayım.
"Günümü yaptı" diye bir laf dolaşıyor. Herkesin klavyesinde.
Ne demek bu yahu? Türkçe'de böyle bir şey duymadım açıkçası.
İngilizce'den geçen bir tabir.
Elbette biliyorum.
Fakat neden kullanmakta ısrarcıyız? Çok farklı şekilde ifade edebilecekken kendimizi.
Konuşurken ikide birde ecnebi sözcükler seçmek nahoş duruyor sanki.

O kış bu kıştır deyip Doğu Ekspresi için bilet peşine düşeyim derken...
Biletler tükenmiş (somurtan surat).
Sosyal medyada bir kare eklemek için yollara düşenleri savunmuştum hatırlarsanız.
Neticede boş beleş gezenler dahi bu geziden ucundan kıyısında kendilerine bir şeyler katabilir.
Fakat bunca biletin tükenmesi de garip. Umarım onların sahipleri hakkını verir, gezerler.
Sırf beğeni almak için bunca yolu tepmek saçma.

Merakla bekliyorum yılın ilk karını. Deli gibi kar topuyla oynamak istiyorum.
Herkes hasta. Onlara da bu iyi gelir. Kırılır mikroplar. Temizlenir havamız.
 
Stephen King'in Mahşer romanı nihayet tam metin olarak basılmış. Fiyatı epey tuzlu aslında.
Lakin çok iyi kitaptır. Varsa okumayan önerilir muhakak.
Bir grip salgını sonrası insanlığın içine düştüğü korkunç yalnızlık durumunu,
Ölümü, yaşamı, topluluğu, aşkı her şeyi sorguluyor.
Stephen King hiç bu kadar ciddi olmamıştı.
Tek problem kitabın cüssesi. Bitirdiğinizde takoz olarak işlev görebilir tabii.

Eskiden güzel şarkılar yaparlardı.
Bunun gibi.

8 yorum:

  1. Hayata dair hayallerine sıkışan endişeler sarmış seni, bende de benzerleri mevcut. Yalnız değilsin. Japonya ve İskandinavya her zaman deneyimlenmeli. 'Günümü yaptı' sözünü ilk defa senden duydum, duymamış olsaydım daha iyi olacaktı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu tespiti çerçeveletip duvarıma asmak istiyorum :(

      Dolar biraz olsun düşer belki Uzakdoğu açılımı yapabiliriz diyecektim ki namussuz gene artıyor.

      Sil
  2. Ah Waldeck'in çok şahane parçası var 'baby you can make my day' diye nasıl dinleyesim geldi şimdi.
    şu;
    https://www.youtube.com/watch?v=1rPvSC5UqLk

    Japonya'yı çok göresim var; iskandinavya'yı da keza. Belki iskandinavyayı biraz daha fazla... ama doların düşmesini beklersek bi yere gidemeyiz bence. Bundan sonra inmez gibi geliyor bana.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şarkı "günümü yapacak" cinstenmiş :D Lo-fi ve caz arası gidip geliyor çok teşekkürler.

      Bari şu beş seviyesinde kalsın. Yediye doğru şahlandı günlerde gözüm kararıyor. Umudumu yitiriyorum. Çünkü görülecek bir dünya dışarıda bizi bekliyor.

      Sil
  3. Günümü yaptı nedir hakikaten yahu? :) Herkeste bir ilginç olma çabası.
    Doğu Ekspresi şuursuz yolcuları konusunda nihayet anlaştık:) Bir tam da bahsettiğin gibi senelerdir bilip isteyenler var, bir de moda diye isteyenler. Ve biletleri bitirenler o akıma kapılanlar.
    Durduk yere çemkirdim bak. Ama bunlar hep birikim:) Faroe Adaları iyidir iyi!:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sonunda Zihin'i kızdıracaklar ve Faroe Adalarına yerleşecek ahahaha :D Ben senelerdir eksprese binip doğuya gitmek istiyorum fakat saolsun arkadaşlarım yanaşmıyor. Niyetleneyim dediğim son yıllarda da bu akım patladı gitti. Maşallah madonna konseri gibi satılıyor biletleri takır takır. Ayrıca şu dikkatimi çekti tur firmaları fahiş ücretlerle oraları gezdirmeyi vadediyor. Muhtemel bu bileti alanlar da onlar -_-

      Sil
  4. Ben de geçenlerde "başkasının pabuçlarını giymek" duydum. Ya da "başkasının pabuçlarına ayak sokmak", dikkatle dinlemiyordum, bu ikisinden biriydi. Kendimizi neden başkasının yerine koymuyoruz da kötü çeviri pabuca ayak sokuyoruz bilmiyorum :/
    Şimdi oturup Mahşer'i okuyup okumadığımı hatırlamaya çalışacağım ahhahha :D Filmi var mı Mahşer'in? Varsa kesin seyrettim, kitabı okuduğumu zannediyorum. Film yoksa, o zaman durum çok fena :D
    Ay Elvis'in kadife sesi <3 <3 <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Höh. "Lost in translation" resmen :( ahahaha

      Deneysel bir grip mikrobu ülkeye yayılıyor. Herkes telef. Bir grup insan kurtuluyor. Sonra bir de Kara Adam var. Kem gözlü :D Çok güzel özetlediğimi düşünüyorum ahahaha. Filmi değil de epey uzun dizisi varmış. 4 bölüm. 6-7 saat civarı bir şey. İzlemiş olabilirsin. Ben baktım fakat seyretmemişim. Çizgi romanı vardı bende. Güzel diyorlar filmine de. Esas ben geçenlerde Yüzyılın Fırtınası'nı okudum nihayet. Çok özlemişim ben Stephenı.

      Sil